Yetmiş Bin Meleğin Duasını Kazandıran Amel ve Fazileti

Faziletli Dualar | Bu yazıda, sabah ve akşam belirli bir usulle Haşr Suresi’nin son üç ayetini okuyan kimseye yetmiş bin meleğin dua etmesi ve o gün ölürse şehit sayılması müjdesini içeren hadis-i şerif incelenmektedir. Meleklerin dualarının önemi ve bu amelin fazileti anlatılmaktadır.

Meleklerin Mahiyeti ve Müminler İçin Duaları

İslam inancında melekler, Allah Teâlâ’nın nurdan yarattığı, gözle görülmeyen, günah işlemeyen, sürekli Allah’a itaat ve ibadet halinde olan latif varlıklardır (Fâtır, 35/1; Tahrîm, 66/6). Onların yeme, içme, uyuma, evlenme gibi beşeri ihtiyaçları ve cinsiyetleri yoktur. Allah’ın emirlerini eksiksiz yerine getirirler ve çeşitli görevlerle vazifelendirilmişlerdir. Kimisi vahiy getirmekle (Hz. Cebrail a.s.), kimisi tabiat olaylarını idare etmekle (Hz. Mikail a.s.), kimisi can almakla (Hz. Azrail a.s.), kimisi kıyametin kopuşunu bildirmekle (Hz. İsrafil a.s.) görevlidir. Bunların yanı sıra, insanların amellerini yazan Kirâmen Kâtibîn, Arş’ı taşıyan Hamele-i Arş, müminlere dua ve istiğfar eden melekler gibi sayısız melek bulunmaktadır.

Meleklerin müminler için dua etmesi, Kur’an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerle sabit olan büyük bir ilahi lütuftur. Rabbimiz şöyle buyurur: “Arş’ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini hamd ile tesbih ederler, O’na inanırlar ve inananlar için (şöyle diyerek) bağışlanma dilerler: ‘Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O hâlde tövbe eden ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azabından koru. Ey Rabbimiz! Onları da, onların babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları da, kendilerine vaad ettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin. Onları kötülüklerden koru. Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmiş olursun. İşte bu büyük kurtuluştur.'” (Mü’min [Ğâfir], 40/7-9).

Bu ayetler, Arş’ı taşıyan ve Allah’a en yakın meleklerin bile müminler için nasıl dua ve istiğfarda bulunduklarını açıkça göstermektedir. Onların bu duaları, müminler için ne büyük bir şeref ve müjdedir!

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de çeşitli vesilelerle meleklerin müminlere dua ettiğini bildirmiştir:

  • Namaz kıldığı yerde abdestli olarak bekleyen kimseye melekler, “Allah’ım! Ona rahmet et, onu bağışla, tövbesini kabul et!” diye dua ederler (Buhârî, Salât, 87; Müslim, Mesâcid, 276).
  • Cemaatle namazda birinci safta duranlara ve safları dolduranlara Allah ve melekleri salât ederler (rahmet ve mağfiret dilerler) (Ebû Dâvûd, Salât, 93; Nesâî, İmâmet, 31).
  • İnsanlara hayrı öğreten kimseye Allah, melekleri, gök ve yer ehli, hatta yuvasındaki karınca ve denizdeki balıklar bile dua ederler (Tirmizî, İlim, 19).
  • Bir Müslümanın, din kardeşini hasta iken ziyaret etmesi durumunda, yetmiş bin melek akşama kadar (eğer sabah ziyaret etmişse) veya sabaha kadar (eğer akşam ziyaret etmişse) ona dua ve istiğfar eder (Tirmizî, Cenâiz, 2; İbn Mâce, Cenâiz, 2).
  • Bir Müslümanın, din kardeşine gıyabında (onun yokluğunda) yaptığı dua kabul olur ve bir melek “Âmin! Senin için de aynısı olsun” der (Müslim, Zikir, 86, 88).

Bu örnekler, meleklerin müminlerin iyiliğini istediğini ve onlar için sürekli dua halinde olduklarını göstermektedir. Öyleyse, meleklerin duasına mazhar olacak amelleri işlemeye gayret etmek, bir mümin için ne kadar önemlidir!

Yetmiş Bin Meleğin Duasını Kazandıran Özel Amel

Meleklerin genel olarak müminlere dua etmesinin yanı sıra, hadis-i şeriflerde belirli amelleri işleyen kimselere çok daha fazla sayıda meleğin dua edeceği müjdelenmiştir. Bu müjdelerin en önemlilerinden biri, sabah ve akşam Haşr Suresi’nin son üç ayetini okuyan kimse hakkındadır.

Ma’kıl bin Yesâr (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:

“Kim sabahladığında üç kere ‘Eûzü billâhi’s-semîi’l-alîmi mine’ş-şeytâni’r-racîm’ (Kovulmuş şeytanın şerrinden, her şeyi işiten ve bilen Allah’a sığınırım) dedikten sonra Haşr Suresi’nin sonundaki üç ayeti okursa, Allah Teâlâ o kimseye akşama kadar dua etmek üzere yetmiş bin melek vazifelendirir. Eğer o gün vefat ederse, şehit olarak ölür. Kim de bu ayetleri akşam okursa, aynı şekilde sabaha kadar yetmiş bin melek kendisine dua eder ve o gece ölürse şehit olarak vefat eder.” (Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 22; Dârimî, Fedâilü’l-Kur’ân, 22; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V, 26).

Bu hadis-i şerif, müminler için iki büyük müjdeyi barındırmaktadır:

  1. Yetmiş Bin Meleğin Duası: Sabah bu ameli yapan kimseye akşama kadar, akşam yapana ise sabaha kadar tam yetmiş bin melek dua ve istiğfar eder. Sayısız meleğin, günah işlemeyen, duaları makbul varlıkların bir kimse için saatlerce dua etmesi, hayal bile edilemeyecek kadar büyük bir nimettir. Bu duaların bereketiyle o kişinin dünya ve ahiret işlerinin kolaylaşması, bela ve musibetlerden korunması umulur.
  2. Şehitlik Müjdesi: Bu ameli işlediği gün veya gece vefat eden kimsenin şehitlik mertebesine ulaşacağı müjdelenmektedir. Şehitliğin İslam’daki yüce mertebesi düşünüldüğünde, bu da son derece büyük bir fazilettir.

Amelin Yapılışı ve Okunacaklar

Hadis-i şerifte belirtilen bu büyük mükafatlara nail olmak için yapılması gereken amel şudur:

  1. Sabah veya Akşam Vaktinde: Sabah namazından sonra veya güneş doğduktan sonra, akşam namazından sonra veya güneş battıktan sonra bu amel yapılabilir.
  2. Üç Defa İstiâze: Öncelikle üç defa şu istiâze cümlesi okunur:اَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِOkunuşu: Eûzü billâhi’s-semîi’l-alîmi mine’ş-şeytâni’r-racîm.Anlamı: Kovulmuş şeytanın şerrinden, her şeyi işiten ve bilen Allah’a sığınırım.Kur’an okumaya başlarken Allah’a sığınmak (istiâze), Rabbimizin bir emridir (Nahl, 16/98). Bu özel istiâze şekli ise hadis-i şerifte belirtildiği gibi, Allah’ın her şeyi işittiğini (es-Semî’) ve her şeyi bildiğini (el-Alîm) vurgulayarak O’nun korumasına tam bir teslimiyetle sığınmayı ifade eder.
  3. Haşr Suresi Son Üç Ayet: İstiâzeden sonra Haşr Suresi’nin son üç ayeti (22, 23 ve 24. ayetler) bir defa okunur:Ayet 22:هُوَ اللّٰهُ الَّذ۪ي لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِۚ هُوَ الرَّحْمٰنُ الرَّح۪يمُOkunuşu: Hüvallâhüllezî lâ ilâhe illâ hû. Âlimül ğaybi veş şehâdeh. Hüver rahmânür rahîm.Anlamı: O, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah’tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir.Ayet 23:هُوَ اللّٰهُ الَّذ۪ي لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَز۪يزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُۜ سُبْحَانَ اللّٰهِ عَمَّا يُشْرِكُونَOkunuşu: Hüvallâhüllezî lâ ilâhe illâ hû. El melikül kuddûsüs selâmül mü’minül müheyminül azîzül cebbârul mütekebbir. Sübhânallâhi ammâ yüşrikûn.Anlamı: O, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah’tır. O, Melik’tir (mülkün gerçek sahibi), Kuddûs’tür (her türlü eksiklikten uzaktır), Selâm’dır (barış ve esenlik kaynağıdır), Mü’min’dir (güven veren, vaadine sadık olandır), Müheymin’dir (her şeyi gözetip koruyandır), Azîz’dir (mutlak güç sahibidir), Cebbâr’dır (iradesine karşı konulamaz), Mütekebbir’dir (büyüklükte eşi olmayandır). Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.Ayet 24:هُوَ اللّٰهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْاَسْمَٓاءُ الْحُسْنٰىۜ يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۚ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُOkunuşu: Hüvallâhul hâlikul bâriul musavviru lehul esmâul hüsnâ. Yüsebbihu lehû mâ fis semâvâti vel ard. Ve hüvel azîzül hakîm.Anlamı: O, Hâlık’tır (yaratan), Bâri’dir (yoktan var eden), Musavvir’dir (varlıklara şekil veren) Allah’tır. En güzel isimler (Esmâ-i Hüsnâ) O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, Azîz’dir (mutlak güç sahibidir), Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibidir).

Haşr Suresi Son Ayetlerinin Derin Manaları ve Fazileti

Bu üç ayet-i kerime, Allah Teâlâ’nın zatını, birliğini (tevhid), eşsiz sıfatlarını ve en güzel isimlerini (Esmâ-i Hüsnâ) muhteşem bir üslupla beyan etmektedir.

  • Tevhid Vurgusu: Her üç ayet de “Hüvallâhüllezî lâ ilâhe illâ hû” (O, kendisinden başka ilah olmayan Allah’tır) ifadesiyle başlayarak tevhid inancını, yani Allah’ın tek ve eşsiz olduğu gerçeğini en güçlü şekilde vurgular.
  • İlim Sıfatı: Allah’ın gizliyi de açığı da bildiği (Âlimü’l-ğaybi ve’ş-şehâde) belirtilir. O’nun ilminden hiçbir şey gizli kalmaz.
  • Rahmet Sıfatları: O’nun Rahmân (dünyada bütün mahlukata merhamet eden) ve Rahîm (ahirette sadece müminlere merhamet edecek olan) olduğu ifade edilir.
  • Esmâ-i Hüsnâ: Ayetlerde Allah’ın pek çok güzel ismi zikredilir: el-Melik (Mülkün sahibi), el-Kuddûs (Eksikliklerden münezzeh), es-Selâm (Esenlik veren), el-Mü’min (Güven veren), el-Müheymin (Gözetip koruyan), el-Azîz (Mutlak galip), el-Cebbâr (İradesine karşı konulmaz), el-Mütekebbir (Büyüklük sahibi), el-Hâlık (Yaratan), el-Bâri’ (Yoktan var eden), el-Musavvir (Şekil veren), el-Hakîm (Hikmet sahibi). Bu isimler üzerinde tefekkür etmek, Allah’ı daha iyi tanımamızı ve O’na olan imanımızı artırmamızı sağlar.
  • Tesbih: Göklerde ve yerde bulunan her şeyin Allah’ı tesbih ettiği, yani O’nu her türlü noksanlıktan tenzih edip yücelttiği belirtilir.

Bu ayetler, Allah’ın azametini, kudretini, ilmini, rahmetini ve yaratıcılığını en veciz şekilde anlattığı için “İsm-i A’zam”ı (Allah’ın en büyük ismini) içerdiği de bazı alimler tarafından ifade edilmiştir (Kurtubî, XVIII, 30). İşte bu derin manalar ve ilahi isimlerin tecellisi sebebiyledir ki, bu ayetleri okumak büyük faziletlere vesile olmaktadır.

Amelde İhlas ve Tefekkürün Yeri

Unutulmamalıdır ki, amellerin Allah katındaki değeri, niyetin samimiyetine ve ihlasa bağlıdır. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) “Ameller ancak niyetlere göredir. Herkes için ancak niyet ettiği şey vardır.” (Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1; Müslim, İmâre, 155) buyurmuştur.

Yetmiş bin meleğin duasını kazanmak veya şehitlik mertebesine ulaşmak gibi büyük mükafatlara nail olmak niyetiyle bu ameli işlemek meşru olmakla birlikte, asıl gaye Allah’ın rızasını kazanmak, O’nu zikretmek, O’nun yüceliğini tefekkür etmek ve şeytanın şerrinden O’na sığınmak olmalıdır.

Bu ayetleri okurken sadece dil ile telaffuz etmek yerine, manalarını düşünmek (tefekkür, tedebbür), Allah’ın azameti karşısında huşu duymak ve kalbi Allah’a yöneltmek, amelin sevabını ve tesirini kat kat artıracaktır. Rabbimiz, kalpten gelen samimi yönelişlere ve O’nu tanıma gayretine büyük değer verir.

Son Söz

Melekler gibi nurani ve masum varlıkların bir insan için dua etmesi, Allah Teâlâ’nın o kuluna olan özel bir lütfu ve ikramıdır. Ma’kıl bin Yesâr (r.a.) tarafından rivayet edilen hadis-i şerif, sabah ve akşam vakitlerinde, usulüne uygun olarak Haşr Suresi’nin son üç ayetini okuyan kimseye tam yetmiş bin meleğin saatlerce dua edeceği gibi eşsiz bir müjdeyi bizlere ulaştırmaktadır. Ayrıca, bu ameli işlediği gün veya gece vefat eden kimseye şehitlik mertebesinin vadedilmesi de bu amelin faziletini katlamaktadır.

Bu, Rabbimizin biz aciz kullarına sunduğu ne büyük bir fırsat ve rahmet tecellisidir! Bu kıymetli ameli hayatımızın bir parçası haline getirmek, sabah ve akşamlarımızı bu mübarek ayetlerle ve meleklerin dualarıyla nurlandırmak için gayret göstermeliyiz.

Ancak her ibadette olduğu gibi, bu amelde de ihlası ve samimiyeti elden bırakmamalıyız. Niyetimiz sadece Allah rızası olmalı, okurken manalarını tefekkür etmeli, Rabbimizin sonsuz kudreti ve merhameti karşısında acziyetimizi idrak etmeliyiz.

Rabbim, bizleri bu ve benzeri faziletli amelleri ihlasla işleyen, meleklerin dualarına mazhar olan ve son nefesinde şehitlik gibi yüce mertebelere ulaşan bahtiyar kullarından eylesin. O’nun rahmeti ve lütfu hepimizin üzerine olsun. Âmin.

Kaynakça

  • Ahmed b. Hanbel. el-Müsned. İstanbul: Çağrı Yayınları, 1992.
  • Buhârî, Muhammed b. İsmail. el-Câmiu’s-Sahîh. İstanbul: Çağrı Yayınları, 1992.
  • Dârimî, Abdullah b. Abdurrahman. Sünenü’d-Dârimî. İstanbul: Çağrı Yayınları, 1992.
  • Ebû Dâvûd, Süleyman b. Eş’as es-Sicistânî. Sünenü Ebî Dâvûd. İstanbul: Çağrı Yayınları, 1992.
  • İbn Mâce, Muhammed b. Yezîd. Sünenü İbn Mâce. İstanbul: Çağrı Yayınları, 1992.
  • Kurtubî, Ebû Abdullah Muhammed b. Ahmed. el-Câmi’ li Ahkâmi’l-Kur’ân. Beyrut: Müessesetü’r-Risâle, 2006.
  • Müslim, Ebü’l-Hüseyn Müslim b. Haccâc. el-Câmiu’s-Sahîh. İstanbul: Çağrı Yayınları, 1992.
  • Nesâî, Ebû Abdurrahman Ahmed b. Şuayb. Sünenü’n-Nesâî. İstanbul: Çağrı Yayınları, 1992.
  • Tirmizî, Ebû Îsâ Muhammed b. Îsâ. el-Câmiu’s-Sahîh (Sünenü’t-Tirmizî). İstanbul: Çağrı Yayınları, 1992.
  • Kur’an-ı Kerim Meâli. Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları.

Views: 1

İlginizi Çekebilir:YOLCULUĞA ÇIKARKEN OKUNACAK DUA
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Secrets, Wisdom and Virtues Hidden in Besmala
Bilinmeyen Sır Hikmet ve Faziletleriyle Besmele
Aşık Etmek İçin Okunan Ayetler
Aşık Etmek İçin Okunan Ayetler
Besmele'ni Gizli Gücü - Besmele Vefki
Besmele’nin Gizli Gücü
Prayers and Talismans for Unlocking Fortune
Kısmet Açma Duası ve Vefki
Her Türlü Kötülük, Bela ve Şerden Koruyan Dualar
Her Türlü Kötülük, Bela ve Şerden Koruyan Dualar
Butun Buyuleri Bozmak Icin 100 Kere Okunan Dua 2
Bütün Büyüleri Toptan Bozan Ayet Terkibi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Paranormal Dergi | © 2025 |