NESNELER KATI DEĞİLDİR!

Michio Kaku’dan Gerçekliğe Dair Ezber Bozan Açıklamalar
Prof. Dr. Michio Kaku: Bilim Dünyasının Öncü İsmi
Ünlü teorik fizikçi, fütürist ve yazar Prof. Dr. Michio Kaku, evrenin doğası ve gerçekliğin algılanışı üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor. 1947 doğumlu Japon kökenli Amerikalı bilim insanı, Sicim Teorisi’nin önde gelen isimlerinden biri olup, kuantum fiziği, yapay zeka ve geleceğin teknolojileri üzerine birçok kitap ve makale kaleme almıştır. Columbia Üniversitesi’nde teorik fizik profesörü olarak görev yapan Kaku, modern fiziği herkesin anlayabileceği şekilde anlatmasıyla da geniş bir hayran kitlesine sahiptir.
- NESNELER KATI DEĞİLDİR!
- Michio Kaku’dan Gerçekliğe Dair Ezber Bozan Açıklamalar
- Prof. Dr. Michio Kaku: Bilim Dünyasının Öncü İsmi
- “Biz Nesnelere Aslında Dokunmuyoruz”
- “Gerçeklik Beynimizin Ürettiği Bir İllüzyon Olabilir”
- “Aynaya Baktığınızda Geçmişe Bakıyorsunuz”
- Kuantum Mekaniği ve Gözlem Paradoksu
- “Matrix Gerçek Olabilir mi?”
- Beyin: Bir Bilgisayar mı?
- Gerçeklik: Bir Simülasyon mu, Yoksa Kuantum Dalgalanmalarının Bir Ürünü mü?
Son açıklamalarında, gerçeklik algımızın büyük ölçüde bir yanılsama olabileceğine dikkat çeken Kaku, maddelerin katı olduğu düşüncesinin aslında bir illüzyon olduğunu söyledi. İşte ünlü fizikçinin gündem yaratan açıklamaları…
“Biz Nesnelere Aslında Dokunmuyoruz”
Kaku, nesnelerin katı olduğuna dair inancımızın elektronların birbirini itmesi nedeniyle oluşan bir algıdan ibaret olduğunu belirtiyor. “Ben aslında bu zeminde durmuyorum” diyen fizikçi, “Çünkü elektronlar birbirlerini sevmezler, birbirlerini iterler. Bu nedenle nesnelere dokunduğumuzu sanıyoruz, ancak aslında onlara gerçekten temas etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Günlük hayatta bir sandalyeye oturduğumuzu ya da bir nesneye dokunduğumuzu düşünsek de, gerçek anlamda atomlarımız ve nesnenin atomları asla temas etmiyor. Elektronların aynı kuantum durumunda bulunmaktan kaçınması sebebiyle, nesneler birbirini iter ve biz de bunun sonucunda nesnelerin katı olduğunu sanırız.
“Gerçeklik Beynimizin Ürettiği Bir İllüzyon Olabilir”
Kaku’nun açıklamalarına göre, duyularımızın hepsi yalnızca elektrik sinyallerinden ibaret. Gözlerimizin gördüğü, ellerimizin dokunduğu ve kulaklarımızın işittiği her şey, aslında beynimizde işlenen verilerden başka bir şey değil.
Fizikçi, şu soruyu gündeme getiriyor: Eğer dış dünyadan gelen tüm veriler yalnızca elektrik sinyalleri olarak beynimize iletiliyorsa, dış dünyada gerçekten bir şeylerin var olduğunu nasıl bilebiliriz?
Beynimizin dış dünyadaki uyaranları birleştirerek oluşturduğu gerçekliğin, aslında tamamen subjektif olabileceğini söyleyen Kaku, “Beynimiz bize nesnelerin katı ve gerçek olduğunu söyler, ancak kuantum mekaniği bize bunun böyle olmadığını gösteriyor” dedi.
“Aynaya Baktığınızda Geçmişe Bakıyorsunuz”
Kaku, zamanın göreceli doğasına da dikkat çekerek, aynaya baktığımızda aslında kendimizin milyarda bir saniye önceki halini gördüğümüzü ifade etti. “Işık, gözünüzden aynaya gidip geri dönene kadar belirli bir süre geçiyor. Bu yüzden aynadaki görüntünüz, anlık değil, geçmişin bir yansımasıdır” diyen fizikçi, gerçeklik algımızın sandığımızdan çok daha karmaşık olduğunu vurguladı.
Kuantum Mekaniği ve Gözlem Paradoksu
Kaku’nun açıklamalarında kuantum mekaniğinin temel ilkeleri büyük yer tutuyor. “Eğer kuantum teorisi doğruysa, gözlemlediğimiz her şey aslında bir süperpozisyon halinde var olabilir” diyen bilim insanı, Schrödinger’in Kedisi paradoksunu hatırlatarak gözlem eyleminin, nesnelerin gerçeklik durumunu belirlediğini ifade etti.
“Kuantum mekaniğinde bir nesneye bakmadan önce, o nesne tüm olasılıkların bir kombinasyonu halinde var olur” diyen Kaku, “Bir ağaca bakmadan önce onun nasıl bir halde olduğunu bilemeyiz. O, ancak gözlemimizle birlikte belirli bir forma girer” açıklamasında bulundu.
“Matrix Gerçek Olabilir mi?”
Bilim ile felsefenin kesiştiği noktada Kaku, ünlü Matrix filmine de atıfta bulunarak, yapay duyular yaratmanın mümkün olduğunu belirtti. “Bugün beynimize doğrudan veri yükleyemesek de, haptik teknolojiler sayesinde hiçbir şey olmamasına rağmen dokunma hissini simüle edebiliyoruz” dedi.
Bu bağlamda, içinde yaşadığımız dünyanın bir simülasyon olup olmadığı sorusunun hala kesin bir cevabı olmadığını vurgulayan Kaku, gerçekliğin doğasının belki de henüz tam olarak kavrayamadığımız bir yapıda olduğunu söyledi.
Beyin: Bir Bilgisayar mı?
Kaku, insan beyninin olağanüstü bir bilgi işleme kapasitesine sahip olduğunu vurgularken, “Beyin yalnızca 20 watt enerji harcayan bir organ. Eğer bir bilgisayar insan beyninin işlem kapasitesine ulaşacak olsaydı, bir şehir büyüklüğünde olur ve bir nükleer santrale ihtiyaç duyardı” dedi.
Ancak beynin bir bilgisayardan farklı olarak kendini sürekli olarak düzenleyip geliştirdiğini belirten Kaku, yapay zekanın insan beyninin esnekliğine ve öğrenme kapasitesine henüz erişemediğini ifade etti.
Gerçeklik: Bir Simülasyon mu, Yoksa Kuantum Dalgalanmalarının Bir Ürünü mü?
Kaku’nun açıklamaları, bilim dünyasında ve felsefi tartışmalarda büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Gerçeklik dediğimiz şeyin yalnızca beynimizin ürettiği bir illüzyon olup olmadığı, hala çözülmeyi bekleyen en büyük sorular arasında yer alıyor.
Bilimin gelişimiyle birlikte, gelecekte evrenin doğasına dair daha net cevaplar bulabileceğimizi belirten Kaku, “Gerçekliği sandığımızdan çok daha farklı bir perspektiften görmeye başlıyoruz. Belki de var olan her şey, aslında düşündüğümüzden daha esnek ve değişkendir” sözleriyle açıklamalarını noktaladı.
Views: 0