Korkunç Büyücü Bitlisli Belkıs’ın Gerçek Hikayesi

"Gizemli Köy Faciası: Bitlisli Belkıs'ın Hikayesi''!!!

1960’larda Bitlis’te Yaşanan Esrarengiz Olay: Belkıs Ana Efsanesi ve Köyün Laneti

1960’lı yıllarda Bitlis’in ücra bir köyünde yaşandığı söylenen olaylar, o dönemin tanıkları tarafından anlatıldıkça bir efsaneye dönüştü. Bugün bile bu hikaye, Bitlis ve çevre köylerde konuşulmaya devam ediyor. Yeni doğan bebeklerde görülen korkunç anomaliler, gölgeler tarafından kaçırılan çocuklar, gizemli bir büyücü kadın ve köyün üstüne çöken lanet… Belkıs Ana hikayesi, Anadolu’nun doğaüstü hikayelerle dolu zengin kültürünün en çarpıcı örneklerinden biri. Ancak bu olay yalnızca bir efsane mi, yoksa gerçekten yaşanmış bir trajedi mi? Gelin, bu ürkütücü hikayeyi detaylarıyla inceleyelim.


Anormal Doğumların Köyde Yarattığı Panik

1960’ların ortalarında Bitlis’in adı açıklanmayan bir köyünde yaşanan olaylar, köy halkını derinden etkiledi. Köydeki kadınlar, yeni doğan bebeklerin bir kısmında çok ciddi doğum kusurları olduğunu fark etmeye başladılar. Bebeklerden bazıları elleri ve ayakları olmadan doğuyor, bazılarının ciltleri yılan derisi gibi pullu ve sert bir yapıya sahip oluyordu. Daha korkutucu olan ise, bazı bebeklerin yüzlerinde sadece tek bir göz bulunmasıydı.

Bu durum kısa sürede köyde korku ve paniğe yol açtı. Aileler, bu durumun bilimsel veya doğal bir açıklamasını bulamıyor, olayları tamamen doğaüstü sebeplere bağlamaya başlıyorlardı. O dönemde eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimin sınırlı olduğu bu köyde, insanlar başlarına bir musibet ya da lanet geldiğine inanıyordu. Köylüler, bu olayları kötü ruhlara, cinlere ya da işledikleri günahların bir cezasına bağladı.

Ancak yaşananlar bununla da sınırlı kalmadı. Köyde tuhaf sesler duyulmaya, garip gölgeler görülmeye başlandı. Çaresiz aileler çözüm arayışına girdi ve sonunda bu tür olaylarla ilgili ün kazanmış, büyücü olduğu söylenen Belkıs Ana’nın kapısını çaldılar.


Köylülerin Çaresizliği ve Belkıs Ana’nın Sahneye Çıkışı

Belkıs Ana, köy halkının ifadesine göre oldukça korkutucu bir görünüme sahipti. Uzun boylu, yaşlı ve zayıf bir kadın olan Belkıs Ana’nın derin, ürkütücü gözleri olduğu ve genellikle siyah bir örtüye büründüğü söylenirdi. Hakkında anlatılan hikayeler, onun büyücülüğüyle ilgiliydi. Bazı köylerde, Belkıs Ana’nın yalnızca cinlerle değil, aynı zamanda şeytani varlıklarla da iletişim kurabildiğine inanılıyordu.

Köylüler, başlarına gelen felaketin Belkıs Ana tarafından çözülebileceğine dair büyük bir inanç geliştirdiler. Onun evine giderek yaşananları anlattılar ve yardım talep ettiler. Belkıs Ana ise köylülerin bu talebine soğukkanlı bir şekilde karşılık verdi. Onlara, yaşadıkları bu anormal durumun, köylülerin geçmişte işledikleri günahların bir sonucu olduğunu söyledi.

Bu açıklama, zaten çaresizlik içinde olan köylüleri daha da derin bir umutsuzluğa sürükledi. Ancak Belkıs Ana’nın önerdiği çözüm daha da korkutucuydu. Köylülerden her evden bir bebeği kendisine getirmelerini istedi. Bu şekilde, olayların kaynağını bulabileceğini ve köy üzerindeki laneti ortadan kaldırabileceğini söyledi.


Korkutucu Ritüeller ve İlk Kaybolan Bebek

Köylüler çaresizlik içinde Belkıs Ana’nın taleplerini yerine getirmeye karar verdiler. O dönemde yaşananlara tanıklık eden bir kişi, o gece gördüklerini şu şekilde anlatıyor:

“Gece yarısıydı. Köydeki hastalıklı bebeklerden birini Belkıs Ana’ya götürdüler. Kadın, bebek dışındaki anneleri evin bahçesinde topladı. Herkes ona itaat ediyor, söylediği duaları ve ayetleri tekrar ediyordu. Ardından Belkıs Ana, bebeği aldı ve gözleri olmayan yüzüne Arapça harfler çizdi. Hiç duymadığımız kelimelerle bağırmaya başladı. Tam o sırada, simsiyah bir gölgenin beşiğe doğru yaklaştığını gördük. Gölge bebeği aldı ve bir anda gözden kayboldu. Hepimiz dehşet içinde çığlıklar atmaya başladık. Böyle bir şeye daha önce hiç şahit olmamıştım.”

Bu olay köyde derin bir korku yarattı. Ancak çaresizlik içinde olan köylüler, ritüellere katılmaya devam etti. Gölge tarafından kaçırılan bebeklerin akıbeti ise asla öğrenilemedi.


Domuz Kanı Ritüeli: Çaresizliğin Son Noktası

Belkıs Ana’nın talepleri bununla sınırlı kalmadı. Köylülerden birine, laneti def etmek için bir domuz öldürmesini, derisini yüzüp ona getirmesini söyledi. Dahası, domuzdan akan kanı her gece bir kaşık içmelerini talep etti. Bu talimatlar, o dönemde dini inançlarına sıkı sıkıya bağlı olan köylüler için oldukça şok ediciydi. Ancak hastalıklı çocuklarının sağlıklı olabileceğine dair umudu kaybetmek istemeyen aileler, bu korkutucu ritüeli yerine getirmeye karar verdi.

Bir köylü, bu ritüel sırasında yaşananları şöyle anlatıyor:

“Her gece domuz kanı içtikten sonra evimizin içinde garip ayak sesleri duyuluyordu. Sanki birileri evin içinde koşuyordu. Eşim, uykusunda sürekli olarak ‘Bismillah, Bismillah’ diyerek bağırıyordu. Bu olaylar bizi derinden rahatsız etti. Ancak çocuklarımızın sağlıklı doğacağı umuduyla bunlara katlanıyorduk.”

Bu korkutucu ritüellerin ardından köyde garip olaylar artmaya devam etti. Ancak sonuç, köylülerin beklediği gibi olmadı. Yeni doğan çocuklar yine sağlıksızdı ve köy halkının hayatı daha da kötüleşti.


Belkıs Ana’nın Sırrı: Hiç Yaşamış mıydı?

Köylüler, Belkıs Ana’nın ritüellerinden hiçbir sonuç alamayınca, tekrar kadının evine gittiler. Ancak bu kez onları büyük bir sürpriz bekliyordu. Kapıyı kimse açmadı ve evde herhangi bir yaşam belirtisi yoktu. Durum jandarmaya bildirildi ve köy muhtarı ile birlikte eve girildiğinde, içeride tüyler ürperten bir manzarayla karşılaşıldı.

Ev, uzun zamandır terk edilmiş gibi görünüyordu. Tüm eşyalar tozla kaplıydı, sanki yıllardır kullanılmamışlardı. Dahası, Belkıs Ana’nın yaşadığına dair hiçbir resmi kayda rastlanmadı. Jandarma tarafından yapılan araştırmalarda, böyle bir kadının var olduğuna dair tek bir belge bile bulunamadı.

Bu durum, köydeki insanların kafasını daha da karıştırdı. Belkıs Ana gerçekten var olmuş muydu, yoksa bu köylülerin çaresizliğin bir ürünü olarak yarattığı kolektif bir hayal miydi?


Belkıs Ana’nın Kimliği: İnsan mı, Cin mi?

Olayların ardından Belkıs Ana’nın kim olduğu ve köyde yaşananların gerçek mi yoksa bir efsane mi olduğu hakkında pek çok teori ortaya atıldı. Bazı köylüler onun bir büyücü değil, başka bir âlemin varlığı olduğunu düşünüyor. Hatta bazıları, onun cinler veya ifritler tarafından kontrol edilen bir figür olduğunu iddia ediyor.

Çocukları kaçıran gölgelerin ne olduğu, kaybolan bebeklerin başına ne geldiği ise hâlâ bir sır olarak kaldı. Belkıs Ana hikayesi, yıllar geçtikçe bir halk efsanesine dönüşmüş olsa da, bu olayların ardındaki gerçekler hiçbir zaman tam anlamıyla açıklığa kavuşmadı.


Anadolu’nun Lanet ve Gizem Dolu Tarihi

Belkıs Ana’nın hikayesi, Anadolu’daki halk inanışlarının ve doğaüstü hikayelerin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bu tür hikayeler, hem toplumsal hafızada derin izler bırakıyor hem de insanın bilinmeyene olan korkusunu besliyor. Bugün hâlâ bu hikayenin gerçek mi yoksa bir efsane mi olduğu tartışılıyor. Ancak köylülerin yaşadığı korku, çaresizlik ve umutsuzluk, gerçek olaylara dayanıyor olabilir. Belkıs Ana’nın adı, sadece Bitlis’te değil, tüm Türkiye’de korkuyla hatırlanan bir figür olarak yaşamaya devam ediyor.

Sizce bu hikaye gerçekten yaşanmış olabilir mi? Yoksa bu, insanların çaresizlik içinde yarattığı bir hayal ürünü mü? Yorumlarınızı paylaşarak düşüncelerinizi belirtin!

Views: 100

İlginizi Çekebilir:Müştak Baba’nın Suriye Irak Kehaneti Gerçek mi Oluyor
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Tüylerinizi Diken Diken Edecek 25 Korkunç TikTok Videosu!
Tüylerinizi Diken Diken Edecek 25 Korkunç TikTok Videosu!
Türkiye'deki Bermuda Şeytan Üçgeni Karadeniz Paranormal Yerler
Türkiye’deki Bermuda Şeytan Üçgeni: Karadeniz
Nostradamus'un 2025 Kehanetleri
Nostradamus’un 2025 Kehanetleri
Shocking Revelations: Pentagon’s Secret UFO Program Unveiled by Time Magazine
Amerikayı Korkutan UFO Belgeleri İfşa Oldu
Müştak Baba'nın Suriye Irak Kehaneti Gerçek mi Oluyor
Müştak Baba’nın Suriye Irak Kehaneti Gerçek mi Oluyor
Türkiye’nin En Gizemli 10 Türbesi Hikayeler, Efsaneler ve Çözülemeyen Sırlar - Paranormal Mekanlar
Türkiye’nin En Gizemli 10 Türbesi: Hikayeler, Efsaneler ve Çözülemeyen Sırlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Paranormal Dergi | © 2024 |