Cin Mektubu ve Korunma Yöntemleri

Cin Mektubu

“Cin Mektubu” olarak bilinen metin, rivayete göre bir sahabeye —Ebû Dücâne (r.a.)— cinlerden korunması amacıyla verilmiştir. Bu metnin evlerde veya kişinin üzerinde bulundurulmasının, cinlerin musallat olmasını engellediği; ya da ev halkını, görünmez varlıkların şerrinden koruduğu aktarılır. Bazı İslam âlimleri, mektubun İslam’ın erken dönemlerinde, sahabe ve tâbiîn tarafından nakledildiğini ifade eder. Her ne kadar metnin Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından bizzat yazıldığına dair sahih bir delil bulunmasa da, halk arasında “Cin Mektubu” adıyla bilinen bu metnin güçlü bir manevi kalkan olduğu inancı yaygındır.


Cin Mektubunun Nasıl Ortaya Çıktığına Dair Rivayet

Ebû Dücâne (r.a.) Rivayeti

Meşhur rivayete göre, Ebû Dücâne (r.a.) bir gece uyuyamadığını, değirmen gürültüsü ve arı kovanı uğultusu gibi sesler duyduğunu, cinlerin kendisini korkuttuğunu anlatır. Bu durumu Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e arz eden Ebû Dücâne (r.a.), Hz. Ali (r.a.)’nin el yazısıyla yazılmış bir dua/mektup alır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bu yazıyı yastığının altına koymasını emreder.

Ebû Dücâne (r.a.) şöyle devam eder:

“Yazılan bu mektubu aldım, sardım ve evime götürdüm. Başımın altına koydum. O gece uyuyordum; bir bağırma, çağırma sesiyle uyandım. Şöyle diyorlardı: ‘Ey Ebâ Dücâne! Bu sözlerle bizi yaktın. Sâhibin (Muhammed) hakkı için, bunu bizden kaldır. Yoksa bizim için hiçbir kurtuluş yolu yoktur. Bir daha senin evine, komşularına ya da bu mektubun bulunduğu herhangi bir yere girmeyeceğiz.’ Ben de onlara şöyle karşılık verdim: ‘Vallahi, ben bunu kaldıramam; Resûlullah (s.a.v.)’den izin almadıkça!’”

Gece uzadıkça cinler bağırıp çağırmaya, ağlamaya devam eder; Ebû Dücâne (r.a.)’yi de uyutmazlar. Sabah olunca Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile namaz kılmasının ardından durumu bir kez daha arz eder. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur:

“Ebû Dücâne! Artık o mektubu onların üzerinden kaldır. Beni hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, onlar bu azabın elemini kıyâmete kadar duyacaklardır.”

Aynı rivayete göre, bu metin (yazı) kimde veya kimin evinde bulunursa, cinlerin o eve ya da civarına dönmeyeceği belirtilir.
*(Bkz. Delâilü’n-Nübüvve, Tezkire-i Kurtubî)


Cin Mektubunun Arapça Metni

Aşağıda, günümüzde “Cin Mektubu” olarak bilinen metnin orijinal Arapça hâlini bulabilirsiniz:

Arapça Metin
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
هٰذَا كِتَابٌ مِنْ مُحَمَّدٍ رَسُولِ اللّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
اِلَىٰ مَنْ طَرَقَ الدَّارَ مِنَ الْعَمَّارِ وَالزُّوَّارِ وَالنِّسَاءِ جِنْرِ
اَلّا طَارَ رَقاً يَطْرُقُ يَا خَبِيرُ يَا اللهُ
بَعْدَ فَاِنَّ لَنَا وَلَكُمْ فِى الْحَقِّ سَعْةٌ
فَاِنْ نَكَ عَاشِقاً هَالِكاً اَوْ مُولِعاً اَوْ فَاجِراً مُفْتَتِحاً اَوْ رَاغِباً حَقّاً اَوْ مُبْطِلاً
فَهَذَا كِتَابُ اللّٰهِ تَعَالَى يَنْطِقُ عَلَيْنَا وَعَلَيْكُمْ بِالْحَقِّ
بِاَنَّا كُنّا نَنْسَخُ مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ وَرَسَلْنَا يَكْتُبُونَ مَا تَمْكُرُونَ
اَتْرُكُوا صَاحِبَ كِتَابِي هٰذَا وَانْطَلِقُوا اِلَى عِبَدةِ الْاَصْنَامِ وَالْاَوْثَانِ
وَاِلَى مَنْ تَزْعُمُونَ اَنَّهُ مَعَ اللهِ اِلٰهٌ آخَرُ
لا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ اِلَّا وَجْهَهُ
لَهُ الْحُكْمُ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ هُمْ لا يُبْصِرُونَ
جَمَعْتُمْ جَمْعَةً تَغْلِبُونَ حَمٍّ وَالْكِتَابِ الْمُبِينِ
يَعْرِفُونَ اَعْدَاءَ اللّٰهِ وَبَلَغَتِ اللّٰهِ حُجَّةٌ
اللّٰهُ وَلا حَوْلَ وَلا قُوَّةَ اِلَّا بِاللّٰهِ
يَسْتَكْبِكُمْ اللّٰهُ وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ


Transliterasyon (Satır Satır)
Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
Hâzâ kitâbun min Muhammedin Rasûlillâhi Rabbi’l-âlemîn
ilâ men taraka’d-dâra mine’l-ammâri ve’z-züvvâri ve’n-nisâ’i cinner
ellâ târa rak’an yatruqu yâ Habîru yâ Allâh
ba’de fe inne lenâ ve lekum fi’l-hakki se‘atun
fe in neka ‘âşikan hâlikan ev mûli‘an ev fâciran muftetihan ev râgiban hakkan ev mubtılan
fe hâzâ kitâbullâhi Teâlâ yantıku ‘aleynâ ve ‘aleykum bil-hakk
bi ennâ kunnâ nensehu mâ kuntum ta‘melûne ve reselnâ yektubûne mâ temkurûne
etrukû sâhibe kitâbî hâzâ ve’ntalikû ilâ ibâdeti’l-asnâmi ve’l-evthân
ve ilâ men tez‘umûne ennehu ma‘allâhi ilâhun âkhar
lâ ilâhe illâ Hû, kullu şey’in hâlikun illâ vechah
lehu’l-hukmu ve ileyhi turce‘ûn, hum lâ yubsirûn
cema‘tum cem‘aten taglibûne hammin ve’l-kitâbi’l-mubîn
ya‘rifûne a‘dâallâhi ve belega t-illâhi huccetun
allâhu ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh
yestakbikumullâhu ve huve’s-semî‘u’l-‘alîm


Kısa Meali
“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
Bu, âlemlerin Rabbi olan Allah’ın Resûlü Muhammed’den, evinize gelen cinlere (ziyaretçilere, varlıklara) hitaben yazılmış bir mektuptur. Allah’ın izniyle hakkı gözetin; eğer âşık, sapkın, haksız, isyankâr veya sahte iddia sahibi iseniz bu, Allah’ın kitabının hükmünü beyan eder. Çünkü biz, yaptığınız işleri yazıyor ve planlarınızı kaydediyoruz. Bu mektubun sahibini rahat bırakın ve Allah’tan başka ilahlar edinenlere yönelin. O’ndan başka ilah yoktur; hüküm yalnızca O’nundur ve sonunda hepiniz O’na döneceksiniz. Siz, görmezden gelen topluluğa dönseniz de Allah’ın delili gerçekleşmiş ve kudreti apaçık ortaya konmuştur. Güç ve kuvvet, ancak Allah iledir. Ve O, her şeyi işiten ve bilendir.”


Not: Metnin orijinal kaynağına dair farklı görüşler vardır. Bu yazının, sahabe devrine dayandığı söylenmekle birlikte, bizzat Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından kaleme alındığına dair kesin bir delil yoktur. Ancak Ebû Dücâne (r.a.) olayı ve benzeri rivayetler, halk arasında bu mektuba manevi bir korunma vesilesi olarak bakılmasına yol açmıştır.


Cin Mektubunun Amacı ve Yorumu

Bu mektubun, Ebû Dücâne (r.a.)’yi ve benzeri sahabeleri cinlerden, rahatsız edici seslerden ve korkulardan korumak amacıyla verildiği anlatılır. Rivayetlere göre, mektubu yastık altına koyup uyuyan kişi, cinlerin musallatından Allah’ın izniyle korunur. Cinlerin mektubun varlığından duydukları ıstırap, metnin Kur’an’a ve Peygamberimizin (s.a.v.) öğretilerine dayanan manevi kuvvetinden kaynaklanır.


Cinlerle İlgili İslamî Yaklaşım

İslam inancında cinler de insanlar gibi iman ve sorumluluk sahibidir. Kimi cinler mümin, kimileri ise inkârcı veya kötülük peşinde olabilir. Kur’an-ı Kerim’de Cin Sûresi başta olmak üzere birçok ayette, cinlerin varlıkları ve insanlarla etkileşimleri zikredilir. “Cin Mektubu” ise bu etkileşimi kontrol altına almayı ve insanı görünmez varlıklardan gelecek zararlardan korumayı amaçlayan bir uygulama şeklinde kabul edilegelmiştir.
(Bkz. Tefsîr-i Kurtubî, “Cin Sûresi”; İbn Kesîr, Tefsîrü’l-Kur’ânü’l-Azîm, Cin Sûresi şerhi.)


Korunma Yöntemleri ve Önerilen Ayetler

Cin Mektubu, Kur’an’ın koruyucu sûrelerine ve Peygamberimizin (s.a.v.) tavsiyelerine atıfta bulunduğu için manevi bir siper görevi görür. Ancak din âlimleri, sadece metni yazıp saklamanın değil, Kur’an’ın bizzat okunması ve Allah’a sığınma şuurunun önemini özellikle vurgularlar. Özellikle şu ayet ve sûrelerin okunması tavsiye edilir:


1. Ayet-el Kürsî (Bakara Sûresi, 2:255)

Arapça (Tam Metin)
اللَّهُ لَا إِلٰهَ إِلَّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُۚ
لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۚ
لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِۗ
مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلَّا بِاِذْنِهٖۚ
يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ
وَلَا يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهٖۤ إِلَّا بِمَا شَاءَۚ
وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْأَرْضَۚ
وَلَا يَئُودُهُ حِفْظُهُمَاۚ
وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ


Transliterasyon
“Allâhu lâ ilâhe illâ Huvel-Hayyul-Qayyûm.
Lâ te’huzuhû sînetun ve lâ nevm.
Lehû mâ fissemâvâti ve mâ fil ard.
Men zellezî yeşfe’u indehû illâ bi iznih.
Ya’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum.
Ve lâ yuhîtûne bi şey’in min ilmihî illâ bimâ şâe.
Vesi’a kürsiyyuhus semâvâti vel ard.
Ve lâ yeûdühû hıfzuhumâ.
Ve huvel ‘Aliyyu’l-Azîm.”


Meali (Kısa Anlam)
“Allah, O’ndan başka ilâh yoktur. Dâimâ diri ve kâinatı ayakta tutandır. Kendisine ne uyuklama gelir ne de uyku. Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. İzni olmadan O’nun katında şefaat edecek kimdir? O, yaratılmışların önünde ve arkasında olan her şeyi bilir. O’nun ilminden, dilediği kadarı dışında hiçbir şeyi kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır. Onları korumak O’na zor gelmez. Ve O, yüceler yücesi, uludur.”
(Bkz. İbn Kesîr Tefsiri, Bakara 255)


2. Fâtiha Sûresi (Tam Metin)

Arapça
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
مٰلِكِ يَوْمِ الدِّينِ
إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ
اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ
صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ
غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّالِّينَ


Transliterasyon

  1. Bismillâhirrahmânirrahîm
  2. Elhamdu lillâhi Rabbi’l-âlemîn
  3. Errahmânirrahîm
  4. Mâliki yevmiddîn
  5. İyyâke na’budu ve iyyâke nesta’în
  6. İhdinessirâtal mustakîm
  7. Sirâtallezîne en’amte aleyhim, ğayrilmağdûbi aleyhim ve lâddâllîn

Meali (Kısa Anlam)

  1. Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
  2. Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.
  3. O, Rahmân (dünyada herkese merhamet eden) ve Rahîm’dir (âhirette yalnız müminlere merhamet eden).
  4. Din (hesap) gününün mâlikidir.
  5. (Rabbimiz!) Yalnız Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz.
  6. Bizi doğru yola ilet,
  7. Nimet verdiklerinin yoluna; gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil!
    (Bkz. Tefsîr-i Kurtubî, Fâtiha Sûresi)

3. İhlâs Sûresi

Arapça
قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ
اللَّهُ الصَّمَدُ
لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ
وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ


Transliterasyon
“Kul huvallâhu ehad
Allâhus-samed
Lem yelid ve lem yûled
Ve lem yekun lehû kufuven ehad”


Meali (Kısa Anlam)
“De ki: O Allah’tır, tektir. Allah sameddir (hiçbir şeye muhtaç değildir). O’ndan doğan olmamıştır; O da doğmamıştır. Hiçbir şey O’na denk ve benzer değildir.”
(Bkz. Tefsîr-i Taberî, İhlâs Sûresi)


4. Felak Sûresi (Tam Metin)

Arapça
قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِ
مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ
وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَ
وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِ
وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ


Transliterasyon

  1. Kul e‘ûzu bi rabbi’l-felek
  2. Min şerri mâ halak
  3. Ve min şerri ğâsıkın izâ veḳab
  4. Ve min şerri’n-neffâsâti fîl-‘ukad
  5. Ve min şerri hâsidin izâ hased

Meali (Kısa Anlam)

  1. De ki: “Sabahın Rabbine sığınırım,
  2. Yarattığı şeylerin şerrinden,
  3. Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
  4. Düğümlere üfleyen (büyücü)lerin şerrinden,
  5. Ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden!”
    (Bkz. Sahîh-i Müslim, Zikir ve Duâlar)

5. Nâs Sûresi (Tam Metin)

Arapça
قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِ
مَلِكِ النَّاسِ
إِلَٰهِ النَّاسِ
مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِ
الَّذِي يُوَسْوِسُ فِي صُدُورِ النَّاسِ
مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ


Transliterasyon

  1. Kul e‘ûzu bi rabbi’n-nâs
  2. Meliki’n-nâs
  3. İlâhi’n-nâs
  4. Min şerri’l-vesvâsi’l-hannâs
  5. Ellezî yüvesvisu fî sudûri’n-nâs
  6. Mine’l-cinneti ve’n-nâs

Meali (Kısa Anlam)

  1. De ki: “İnsanların Rabbine sığınırım,
  2. İnsanların hükümdarına,
  3. İnsanların İlâhına,
  4. O sinsi vesvesecinin şerrinden,
  5. Ki insanların göğüslerine vesvese verir,
  6. Gerek cinlerden, gerekse insanlardan.”
    (Bkz. İbn Mâce, Dua ve Zikir Kitabı)

Cin Mektubu Nasıl Kullanılır

Ebû Dücâne (r.a.) örneğinde de görüldüğü üzere, “Cin Mektubu”nu yastık altına koyarak uyumak veya evde muhafaza etmek, esasen Kur’an hükümlerine sığınma amacına hizmet eder. Kişi, manevi bir kalkan oluştuğu inancıyla bu metni korusa da, asıl kurtuluşun Allah’tan geldiğinin bilincinde olması elzemdir. Korkuya kapılmak yerine, ibadet ve duayı artırmak, cinlerin veya görünmez varlıkların zararlarından korunmanın en sağlam yoludur.
(Bkz. İmam Gazâlî, İhyâ-u Ulûmiddîn; Sahîh-i Buhârî, “Tevhid”)


  • Ebû Dücâne (r.a.)’nin yaşadığı hadiseye göre, bu mektup cinlerin eziyetlerini bertaraf etmede etkili olmuş; Resûlullah (s.a.v.) de mektubun cinler üzerinde kalıcı bir azaba sebep olduğunu söylemiştir.
  • “Cin Mektubu”nun, hangi şartlarda ve nasıl ortaya çıktığına dair farklı görüşler olsa da, Delâilü’n-Nübüvve ve Tezkire-i Kurtubî gibi kaynaklarda geçen rivayet, halk arasında bu metnin yaygınlaşmasında en etkili anlatılardan biri kabul edilir.
  • Mektubun özünde, Kur’an’dan gelen koruyucu ayetlere dayanmak ve Peygamber (s.a.v.)’in sünnetine tabi olmak vardır. Müslümanlar, bu metni saklamayı veya okumayı, manevî bir kalkana vesile sayar.

Nihayetinde, esas güç ve kudret sahibi yalnızca Allah’tır. Bu metin de dahil olmak üzere, bütün dualar ve uygulamalar, Allah’a yönelmenin bir vasıtasıdır. Dolayısıyla kişi, Cenâb-ı Hakk’a tevekkül ettiğinde, görünür ya da görünmez hiçbir kuvvet onu kalıcı olarak zarara uğratamaz.


Kaynakça

  • Delâilü’n-Nübüvve
  • Tezkire-i Kurtubî
  • Tefsîr-i Taberî – Taberî
  • İbn Kesîr, Tefsîrü’l-Kur’ânü’l-Azîm – İbn Kesîr
  • Tefsîr-i Kurtubî – Kurtubî
  • Sahîh-i Buhârî – İmam Buhârî
  • Sahîh-i Müslim – İmam Müslim
  • İbn Mâce, Dua ve Zikir Kitabı – İbn Mâce
  • İmam Gazâlî, İhyâ-u Ulûmiddîn – İmam Gazâlî
  • İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-Nihâye – İbn Kesîr

Bu içerikte, Ebû Dücâne (r.a.) ile ilgili rivayetin detaylarıyla birlikte, Cin Mektubu’nun Arapça orijinal metnine, onun ne amaçla ve nasıl kullanıldığına dair bilgilere yer verilmiştir. Her ne kadar “Cin Mektubu” olarak anılsa da, özünde Kur’an’a ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in öğretilerine dayanarak kişinin manevî savunmasını güçlendirmeyi hedefleyen bir uygulamadır.

Views: 39

İlginizi Çekebilir:Doğru İnsanlarla Karşılaşmak İçin Esma ve Dualar
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Yaraların Çabuk İyileşmesi İçin Dua
Yaraların Çabuk İyileşmesi İçin Dua
Belalı Kişi ve Topluluklardan Korkunca Okunacak Dua- Tesirli Dualar - Korunma
Belalı Kişi ve Gruplardan Korunma Duası
The 99 Beautiful Names of Allah (Asmā’ al-Ḥusnā) for Every Kind of Need
Her Dilek İçin Esmaül Hüsna Duası | Hüvallâhüllezî
Prayers for an Abundant Livelihood and Blessings at the Workplace
İşyerinde Bol Rızık ve Bereket İçin Dualar
Peygamber Efendimizin Okuduğu Şifa Duaları
Peygamber Efendimizin Okuduğu Şifa Duaları
Her Türlü Kötülük, Bela ve Şerden Koruyan Dualar
Her Türlü Kötülük, Bela ve Şerden Koruyan Dualar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Paranormal Dergi | © 2024 |