Cin Ordusu Peygamberimize Saldırdığında Okuduğu Dua
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) cinler tarafından kuşatılınca Cebrail (a.s.) hangi duayı öğretti? Bu hadisenin detayları, duanın okunuşu, anlamı ve hikmetleri bu yazıda.
- Cin Ordusu Peygamberimize Saldırdığında Okuduğu Dua
- Hadis Kaynaklarında Geçen Olay: Cinlerin Kuşatması
- Cebrail'in (a.s.) Yardımı Ve Öğrettiği Dua
- Peygamberimizin Cinlere Karşı Okuduğu Dua
- Duanın Tesiri Ve Cinlerin Dağılması
- Bu Kıssadan Alınacak Dersler Ve Hikmetler
- Rivayetin Kaynakları Ve Değerlendirilmesi
- Son Söz
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) hayatı, bizler için sayısız hikmet ve dersle doludur. O, Allah’ın mesajını insanlığa ulaştırırken pek çok zorlukla karşılaşmış, hem insanların hem de görünmeyen varlıkların düşmanlıklarına maruz kalmıştır. Ancak Rabbimiz, sevgili Resulünü hiçbir zaman yalnız bırakmamış, onu melekleri aracılığıyla ve Kendi kudretiyle daima koruyup gözetmiştir. İslam inancında varlığı kabul edilen cinler alemi de zaman zaman Peygamberimizin hayatında yer bulmuş, onlarla ilgili çeşitli hadiseler yaşanmıştır. İşte bu hadiselerden biri de, cinlerin tehlikeli bir şekilde Peygamber Efendimize yaklaştığı ve Cebrail Aleyhisselam’ın öğrettiği özel bir dua ile bu tehlikenin bertaraf edildiği rivayetidir.
Hadis Kaynaklarında Geçen Olay: Cinlerin Kuşatması
Bu önemli hadise, güvenilir hadis kaynaklarında yer alan bir rivayetle bizlere ulaşmaktadır. İmam Ahmed bin Hanbel, Ebu Ya’lâ el-Mevsılî ve İmam Mâlik gibi büyük hadis alimleri, Hüneys aracılığıyla Abdurrahman bin Temimî’den (radıyallahu anh) şu olayı nakletmişlerdir:
Abdurrahman bin Temimî’ye sorulur: “Siz, Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz’in zamanında bulundunuz mu (O’nun dönemini idrak ettiniz mi)?” O da, “Evet, onun zamanını idrak ettim” diye cevap verir. Bunun üzerine tekrar sorulur: “Peki, öyle ise Peygamber Efendimizi cinler sarıp O’na (kötü bir) nisbet yaptıklarında (kötülük kastettiklerinde), sizler Efendimiz (s.a.v.)’e nasıl davrandınız (veya olay nasıl gerçekleşti)?”
Abdurrahman bin Temimî şöyle cevap verir: “Evet, (bir keresinde) Efendimizi (s.a.v.) dağlardan ve vadilerden seller gibi akıp gelen cinler sarmışlardı (kuşatmışlardı). Bunlardan birinin (veya başlarındaki ifritin) elinde ateşten bir meşale (alev topu) vardı. Bununla Efendimiz (s.a.v.)’in mübarek yüzünü yakmak ve dağlamak istiyorlardı.” Bu son derece tehlikeli ve korkutucu anda, Allah’ın yardımı yetişmiştir.
Cebrail’in (a.s.) Yardımı Ve Öğrettiği Dua
Tam bu dehşet anında, vahiy meleği Cebrail Aleyhisselam görünerek Peygamber Efendimize (s.a.v.) şöyle seslenmiştir: “Ey Muhammed! Benim söylediklerimi söyle (tekrar et).” Ardından Cebrail (a.s.), cinlerin ve şeytanların şerrinden Allah’a sığınmak için şu duayı Peygamberimize talim buyurmuştur:
Peygamberimizin Cinlere Karşı Okuduğu Dua
Arapça Yazılışı:
أَعُوذُ بِوَجْهِ اللَّهِ الْكَرِيمِ وَبِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّاتِ الَّتِي لَا يُجَاوِزُهُنَّ بَرٌّ وَلَا فَاجِرٌ مِنْ شَرِّ مَا يَنْزِلُ مِنْ السَّمَاءِ وَمِنْ شَرِّ مَا يَعْرُجُ فِيهَا وَمِنْ شَرِّ مَا ذَرَأَ فِي الْأَرْضِ وَمِنْ شَرِّ مَا يَخْرُجُ مِنْهَا وَمِنْ فِتَنِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمِنْ طَوَارِقِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ إِلَّا طَارِقًا يَطْرُقُ بِخَيْرٍ يَا رَحْمَٰنُ
Okunuşu:
Eûzü bi vechillâhil kerîm ve bi kelimâtillâhittâmmâtilletî lâ yücâvizühünne berrün velâ fâcirün min şerri mâ yenzilü minessemai ve min şerri mâ ya’rucü fîhâ ve min şerri mâ zerae fil ardi ve min şerri mâ yahrucü minhâ ve min fitenil leyli vennehar ve min tavârikil leyli vennehâr illâ târikan yatruku bihayrin yâ Rahmân.
Anlamı Ve İçerdiği Sığınma:
“Kerim olan Allah’ın vechine (zatına) ve iyi olsun kötü olsun hiçbir kimsenin aşamayacağı Allah’ın tastamam kelimelerine (hükümlerine, Kur’an’a) sığınırım: Gökten inen ve göğe yükselen şeylerin şerrinden; yerde yarattığı ve yerden çıkan şeylerin şerrinden; gecenin ve gündüzün fitnelerinden; gece ve gündüz gelen musibetlerden -ancak hayırla gelen müstesna- ey Rahmân!”
Bu dua, son derece kapsamlı bir sığınma ifadesidir. Duanın içeriğine baktığımızda:
- Allah’ın Kerim Olan Vechine Sığınma: En başta Allah’ın cömert, şerefli ve yüce zatına sığınılmaktadır. En büyük sığınak O’dur.
- Allah’ın Tam Kelimelerine Sığınma: Allah’ın eksiksiz, kusursuz, hükmü aşılamayan kelimelerine (Kur’an ayetleri, kaderi, hükümleri) sığınılarak, O’nun mutlak hakimiyetine teslim olunmaktadır. Bu kelimeleri iyi veya kötü (fâcir) kimsenin aşamayacağı vurgusu, Allah’ın hükmünün her şeyin üstünde olduğunu gösterir.
- Gökten İnen ve Yükselen Şerlerden Sığınma: Gökten inen belalar, afetler, kötü kaderler veya göğe yükselen kötü amellerin sonuçlarından Allah’a sığınılır.
- Yerde Yaratılan ve Çıkan Şerlerden Sığınma: Yeryüzündeki zararlı varlıklar, fitneler, yerden çıkan tehlikeler (deprem, volkan gibi) veya kötü niyetli varlıklardan Allah’a sığınılır.
- Gece ve Gündüz Fitnelerinden Sığınma: Zamanın her anında ortaya çıkabilecek görünen görünmeyen her türlü imtihan, bela ve musibetlerden Allah’a sığınılır.
- Gece ve Gündüz Gelen Musibetlerden (Tavârik) Sığınma: “Târik”, gece gelen şey demektir, ancak burada genel olarak ansızın gelen her türlü musibet kastedilir. Ancak hayırla gelen misafir veya haberler bundan istisna tutulur.
- Rahman İsmiyle Nida: Sonunda Allah’a “Ey Rahmân!” diye seslenilerek, O’nun sonsuz merhametine iltica edilir.
Duanın Tesiri Ve Cinlerin Dağılması
Rivayete göre, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Cebrail Aleyhisselam’ın öğrettiği bu duayı okuyunca, o mübarek kelimelerin tesiri anında görülmüştür. Cinlerin başındaki ifritin elinde bulunan ateşten meşale sönmüş ve Peygamberimize (s.a.v.) zarar vermek amacıyla toplanan tüm cinler ve şeytanlar oradan korkuyla kaçıp dağılmışlardır. Bu olay, Allah’ın izniyle duanın ve O’na sığınmanın ne kadar güçlü bir silah olduğunu göstermektedir.
Bu Kıssadan Alınacak Dersler Ve Hikmetler
Bu hadiseden çıkarılacak pek çok önemli ders bulunmaktadır:
- Allah’ın Koruması: Allah Teala, peygamberlerini ve O’na sığınan salih kullarını her türlü tehlikeye karşı korur.
- Görünmeyen Varlıkların Gerçekliği: Cinler ve şeytanlar, gözle görmesek de var olan ve insanlara etki etmeye çalışan varlıklardır.
- Duanın Gücü: Dua, müminin silahıdır. Özellikle Allah’ın öğrettiği veya peygamberlerin yaptığı dualar, büyük bir manevi güce sahiptir.
- Allah’a Sığınmanın Önemi: Her türlü şerden, tehlikeden ve kötülükten korunmanın en emin yolu, samimiyetle Allah’a sığınmaktır. “Eûzü” ile başlayan dualar bu sığınmanın ifadesidir.
- Meleklerin Rolü: Melekler, Allah’ın emriyle peygamberlere ve müminlere yardım eden, ilham veren varlıklardır. Cebrail’in (a.s.) bu hadisedeki rolü buna güzel bir örnektir.
- Kelâmullah’ın Üstünlüğü: Allah’ın kelimeleri (ayetleri, hükümleri), her türlü şerri ve batılı etkisiz kılacak güce sahiptir.
Rivayetin Kaynakları Ve Değerlendirilmesi
Bu olay, başta İmam Ahmed bin Hanbel’in “Müsned”i, Ebu Ya’lâ’nın “Müsned”i ve İmam Mâlik’in “Muvatta”sı gibi temel hadis ve siyer kaynaklarında çeşitli senedlerle nakledilmiştir. Rivayetin senedinde yer alan raviler ve hadisin sıhhat durumu hadis alimleri tarafından değerlendirilmiştir. Bu tür rivayetler, bizlere Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hayatından kesitler sunarak imanımızı güçlendirir ve O’nun örnekliğinden dersler çıkarmamızı sağlar.
Son Söz
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) cinler tarafından kuşatıldığında Cebrail (a.s.) vasıtasıyla öğrendiği ve okuyarak bu tehlikeyi bertaraf ettiği dua, bizler için de önemli bir korunma ve sığınma vesilesidir. Hayatımızda karşılaşabileceğimiz görünen ve görünmeyen her türlü şerden, fitneden ve musibetten emin olmak için bu duayı ezberlemek ve anlamını tefekkür ederek sık sık okumak, Rabbimizin izniyle bizleri koruyacaktır. Unutmayalım ki, en güçlü sığınak, sonsuz kudret ve merhamet sahibi olan Allah Teala’dır. O’na sığınan, mahrum kalmaz.
Kaynakça
- Ahmed bin Hanbel. el-Müsned.
- Ebû Ya’lâ el-Mevsılî. Müsnedü Ebî Ya’lâ.
- Mâlik bin Enes. el-Muvatta’. (İlgili bölümler).
- İbn Hişâm, Ebû Muhammed Abdülmelik. es-Sîretü’n-Nebeviyye. (Peygamberimizin hayatı ve karşılaştığı olaylar).
- Heysemî, Nûreddin Ali bin Ebî Bekr. Mecmau’z-Zevâid ve Menbau’l-Fevâid. (Hadis derlemesi, ilgili rivayetler).
- İbn Kesîr, İmâdüddin Ebü’l-Fidâ İsmail bin Ömer. el-Bidâye ve’n-Nihâye. (İslam tarihi ve siyer).
Views: 8