Fecr Suresi ile Kısmet Açma
Nasibi bağlı olan veya evde kalmış bir bayanın evlenmesi için Fecr Suresi ile kısmet açmak için bir tabağa Fecr Suresi yazılır. Bu işlemden sonra tabaktaki yazı yağmur suyu ile silinir. Sonra o suyun üzerine Kına koyularak kına yoğurulur. Bu kına ile nasibi bağlı veya evde kalmış bayan ellerini kınalarsa, Allah’ın (c.c.) izniyle en kısa zamanda hayırlı bir kısmet ile karşılaşıp, evlenir.
Fecr Suresi (سورة الفجر) Arapça olarak şu şekildedir:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
- وَالْفَجْرِ
- وَلَيَالٍ عَشْرٍ
- وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ
- وَاللَّيْلِ إِذَا يَسْرِ
- هَلْ فِي ذَٰلِكَ قَسَمٌ لِذِي حِجْرٍ
- أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ
- إِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِ
- الَّتِي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِ
- وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ
- وَفِرْعَوْنَ ذِي الْأَوْتَادِ
- الَّذِينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِ
- فَأَكْثَرُوا فِيهَا الْفَسَادَ
- فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ
- إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ
- فَأَمَّا الْإِنسَانُ إِذَا مَا ابْتَلَاهُ رَبُّهُ فَأَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَكْرَمَنِ
- وَأَمَّا إِذَا مَا ابْتَلَاهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَهَانَنِ
- كَلَّا بَل لَّا تُكْرِمُونَ الْيَتِيمَ
- وَلَا تَحَاضُّونَ عَلَىٰ طَعَامِ الْمِسْكِينِ
- وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ أَكْلًا لَّمًّا
- وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُبًّا جَمًّا
- كَلَّا إِذَا دُكَّتِ الْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا
- وَجَاءَ رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا
- وَجِيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْإِنسَانُ وَأَنَّىٰ لَهُ الذِّكْرَىٰ
- يَقُولُ يَا لَيْتَنِي قَدَّمْتُ لِحَيَاتِي
- فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ
- وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُ أَحَدٌ
- يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ
- ارْجِعِي إِلَىٰ رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
- فَادْخُلِي فِي عِبَادِي
- وَادْخُلِي جَنَّتِي
Fecr Suresi’nin Meali:
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
- Fecre andolsun,
- On geceye andolsun,
- Çifte ve teke andolsun,
- Akıp giden geceye andolsun.
- Bunlarda akıl sahibi için bir yemin (ibret) var, değil mi?
- Rabbinin, Âd kavmine ne yaptığını görmedin mi?
- Direkler (yüksek yapılar) sahibi İrem’e,
- Ki ülkeler içinde bir benzeri yaratılmamıştı,
- Vadide kayaları oyan Semûd kavmine,
- Kazıklar (ordular) sahibi Firavun’a,
- Onlar ki ülkelerde azgınlık etmişlerdi,
- Oralarda fesadı çoğaltmışlardı.
- Rabbin de onların üzerine azap kamçısı indirdi.
- Şüphesiz Rabbin her an gözetlemededir.
- İnsan ise, Rabbi kendisini imtihan edip de ona ikramda bulunur ve bol nimet verirse, “Rabbim bana ikram etti” der.
- Ama onu imtihan edip rızkını daraltırsa, “Rabbim beni hor gördü” der.
- Hayır! Bilakis, siz yetime ikram etmiyorsunuz,
- Yoksulu doyurmaya teşvik etmiyorsunuz,
- Mirası hırsla yiyorsunuz,
- Ve malı aşırı seviyorsunuz.
- Hayır! Yeryüzü darmadağın edildiği zaman,
- Rabbin ve melekler sıra sıra geldiği zaman,
- Ve cehennem getirildiği zaman, işte o gün insan düşünüp öğüt alır. Fakat bu düşünmeden ona ne fayda?
- “Keşke bu hayatım için (önceden bir şeyler) yapsaydım!” der.
- Artık o gün, hiç kimse Allah’ın azap ettiği gibi azap edemez.
- Ve hiç kimse O’nun vurduğu bağı vuramaz.
- Ey huzura kavuşmuş nefis!
- Rabbine, ondan razı olarak ve O da senden razı olarak dön.
- (İyi) kullarımın arasına gir.
- Cennetime gir.
Bu sure, insanları hem ahiret hayatını düşünmeye hem de dünyadaki davranışlarının sonuçlarını sorgulamaya davet eder. Ayrıca, Allah’ın adaleti ve azabının tecellisi ile huzurlu bir son için gerekenleri hatırlatır.
Views: 23