İsrail Hermon Dağı’nda Harut ve Marut’u mu Arıyor?

Kadim Kehanetlerin İzinde Bir Devlet Politikası mı?

Orta Doğu’nun kalbinde, efsanelerle örülü bir dağ yükseliyor: Hermon Dağı. Bugün coğrafi olarak Suriye sınırlarında kalan ancak İsrail tarafından kontrol edilen bu dağ, sadece stratejik bir nokta değil; aynı zamanda binlerce yıllık mistik anlatıların da merkezinde yer alıyor. Son günlerde İsrail’in bölgede yürüttüğü yoğun arkeolojik kazılar, Hermon’un karanlık sırlarının tekrar gün yüzüne çıkarılmak istendiğine işaret ediyor.

Hermon Dağı’nın Coğrafi ve Stratejik Önemi

Hermon Dağı, Suriye, Lübnan ve İsrail üçgeninde yer alıyor. 2.814 metreye varan yüksekliğiyle bölgenin en yüksek zirvesi olarak göze çarpıyor. Jeostratejik konumu sayesinde İsrail’in askeri olarak bölgeye hâkim olmasına olanak tanıyan bu dağ, aynı zamanda su kaynakları açısından da büyük önem taşıyor. Golan Tepeleri’ni çevreleyen bölge, İsrail’in su ihtiyacının büyük kısmını karşılayan tabii havzaları içinde barındırıyor.

Ancak dağın stratejik önemi, onun gizemli tarihine göre belki de ikinci planda kalıyor. Çünkü Hermon Dağı yalnızca doğal kaynaklar ve gözetleme avantajlarıyla değil; aynı zamanda mitolojik ve dini metinlerdeki yeriyle de dikkat çekiyor.

Düşmüş Melekler: Enok’un Kitabındaki Anlatı

Tevrat dışı Yahudi metinlerinden biri olan Henok Kitabı, Hermon Dağı’nı bir dönüm noktası olarak tanımlar. Bu metne göre, gökte görevli olan 200 melek, yeryüzündeki kadınların cazibesine kapılarak, “Tanrı’nın emirlerini çiğneme pahasına” dünyaya inmeye karar verir. Bu karar Hermon Dağı’nın zirvesinde alınır ve melekler burada yemin ederek göğe geri dönmeyeceklerini ilan eder.

Bu olayla birlikte “Gözcüler” adı verilen bu melekler, insanlara çeşitli yasaklı bilgileri öğretirler: büyü, savaş teknikleri, metal işleme, takı yapımı, astroloji… Bu öğretilerle birlikte insanlık bir sıçrama yaşar, ancak bu bilgi “ilahi bilgi” değil, “karanlık bilgi” olarak tanımlanır.

Nefilimler ve Tanrısal Ceza

Bu meleklerin insan kadınlarla birleşmesinden devasa, acımasız varlıklar olan Nefilimler doğar. Nefilimler, insanlığa büyük acılar yaşatır. Tanrı, bu düzeni bozduğu için hem meleklere hem de onlardan doğan bu varlıklara büyük bir felaket gönderir: Nuh Tufanı.

Tanrı’nın emriyle düşmüş melekler zincirlere vurularak karanlık mağaralara hapsedilir. Rivayetlere göre bu zincirli melekler, kıyamete kadar serbest kalamayacaklardır. İşte bu mağaraların yerinin Hermon Dağı olduğu inancı, İsrail’in dağa yönelik ilgisini açıklayan en popüler ezoterik teorilerden biridir.

Harut ve Marut: İslamî Perspektif

Kur’an’da geçen Harut ve Marut melekleri, Bakara Suresi 102. ayette yer alır. Babil’de insanlara büyüyü öğreten bu iki melek, “Biz bir imtihanız, sakın kafir olma” uyarısında bulunarak bilgiyi paylaşırlar. Ancak yine de bazıları bu bilgiyi kötüye kullanır.

İslami anlatıya göre Harut ve Marut, Allah tarafından cezalandırılarak bir mağarada baş aşağı asılmışlardır. Bu mağaranın yeri açıkça belirtilmese de, bazı kaynaklar bu cezanın Suriye topraklarında yer aldığına inanır. Ve tahmin edeceğiniz gibi, bu yerin Hermon Dağı olduğu yönünde güçlü inançlar vardır.

İsrail’in Arkeolojik Kazıları ve Resmî Olmayan Açıklamalar

Hermon Dağı İsrail’in işgali altına girdikten sonra, bölgede çok sayıda bilimsel görünümlü arkeolojik kazı başlatıldı. Bu çalışmaların amacı kamuoyuna “bölgenin tarihini araştırmak” olarak sunulsa da, bazı bağımsız gözlemciler, kazıların derin mağara sistemlerine, tünellere ve antik mühürlü alanlara odaklandığını belirtiyor.

Sahadaki sivil varlık yok denecek kadar az. Yalnızca askeri personel ve özel izinli uzmanlar bölgeye giriş yapabiliyor. Bu durum da, araştırmaların doğası hakkında çeşitli spekülasyonlara yol açıyor. Acaba İsrail burada gerçekten Harut ve Marut’u mu arıyor?

Süleyman Peygamber’in Hazineleri ve Kayıp Ahit Sandığı

İsrail’in Hermon Dağı’nda yürüttüğü çalışmalara dair bir diğer iddia da Hz. Süleyman’a ait olduğu düşünülen gizli hazinelerle ilgilidir. Tevrat ve Kur’an’da adı geçen Süleyman Peygamber, cinlere, hayvanlara ve doğaya hükmeden bir kraldı. Bu kudretin kaynağı ise, bazı kaynaklara göre ilahi objeler ve kutsal mühürlerle dolu bir hazinedir.

Efsanelere göre bu hazine, yalnızca maddi zenginlik değil; aynı zamanda “tanrısal bilgi”, “kehanet yazmaları” ve “kutsal objeler” içeriyordu. İşte bazı teorilere göre, bu hazinenin bir kısmı Hermon Dağı’na gizlenmiş olabilir.

Dünya Dışı Varlıklar, Anunnakiler ve Gizli Ajandalar

Ezoterik çevrelerde sıkça dile getirilen bir başka teori de, Hermon Dağı’nın dünya dışı varlıklarla bağlantılı olduğu yönündedir. Sümer mitolojisindeki Anunnakiler’in gökten dünyaya indiği, insanlara bilgi verdiği ve medeniyetin temellerini attığı anlatılır. Bazı teorisyenlere göre bu varlıklar, eski insanların gözünde “tanrı” ya da “melek” olarak görülmüş olabilir.

Bu teoriye göre Hermon Dağı, bir tür “göksel iniş noktası”dır. İsrail’in burada yaptığı kazılar, sadece tarihi kalıntıları değil; aynı zamanda “insanlıktan gizlenen antik bilgileri” bulmayı amaçlıyor olabilir.

Askeri Mi Mistisizm Mi? Hermon’un Geleceği Ne Olacak?

İsrail Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalarda Hermon’daki varlığın süresiz olacağı ve dağın “stratejik önemde” olduğu vurgulanıyor. Ancak askeri varlıkla sınırlı olmayan bu faaliyetlerin arka planında, İsrail’in dini ve ideolojik hedeflerinin yer aldığı düşünülüyor.

Süleyman Tapınağı’nın yeniden inşası, Ahit Sandığı’nın bulunması ve Tanrı ile insanlık arasındaki bağın yeniden tesisi gibi projeler, yalnızca dinsel değil, aynı zamanda küresel politik etkiler yaratabilecek potansiyele sahip.

Hermon Dağı ve Modern Zaman Kehanetleri

Hermon Dağı, binlerce yıllık dini anlatıların, kozmik teorilerin ve modern devlet politikalarının birleştiği bir sembol haline geldi. Harut ve Marut’un burada olup olmadığı hâlâ tartışmalı. Ancak bir şey kesin: İsrail, bu zirvede yalnızca stratejik üstünlük değil; aynı zamanda metafizik bir güç arıyor olabilir.

Bu arayış, sadece geçmişin sırlarını çözmek değil, geleceği şekillendirme arzusu da olabilir.

Bu gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz. Hermon Dağı’ndaki sırlar bir gün gerçekten açığa çıkacak mı? Yoksa bu dağ sonsuza kadar insanlık tarihinin en büyük gizemlerinden biri olarak mı kalacak?

Bir sonraki haberde görüşmek üzere.

Views: 8