Oruç Tutmak Kimlere Farzdır?

Ramazan ayı, İslam dininin temel direklerinden biri olan orucun farz kılındığı mübarek aydır. Müslüman cemaatimizin manevi ve toplumsal yaşamında orucun yeri ve önemi tartışılmaz. Bu yazıda, oruç tutmanın kimlere farz olduğu konusu, sahih İslami kaynaklar ışığında detaylı biçimde ele alınacaktır. Amacımız, konuyu akıcı, içten ve samimi bir dille ele alarak; Kuran-ı Kerim, hadisler ve klasik eserlerden alınan delillerle konuyu desteklemek, her bir bilgiyi eksiksiz biçimde sunmaktır.


Orucun Farz Olmasının Esasları

Oruç, İslam’da farz kılınan ibadetler arasında yer almaktadır. Farz, Allah tarafından kesin olarak emredilen ve müminin üzerine bırakılan yükümlülüklerdir. Bu bağlamda oruç, tüm sağlıklı ve ergenlik çağına ulaşmış Müslümanlara farz kılınmıştır. Kuran-ı Kerim’de bu husus açıkça belirtilmiştir.


Kuran Ayeti: Farzın Emri

Aşağıda, orucun farz kılındığına dair en önemli ayetlerden biri yer almaktadır:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ
Ya ayyuhal-ladhina amanu kutiba ‘alaykumu as-siyamu
Ey iman edenler, oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı;

كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ
Kama kutiba ‘ala alladhina min qablikum
sizden öncekilere farz kılındığı gibi,

لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
La’allakum tattaqun
umarım sakınırsınız.

(Tefsir: Tefsir İbn Kesir, Sahih-i Buhari)

Bu ayet, orucun farz kılındığının temel delillerinden biridir ve müminlere orucun yerine getirilmesi gerektiğini bildirmektedir.


Hadisle Gelen Teşvik

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de Ramazan orucunun faziletine değinmiş ve şu hadisi söylemiştir:

مَنْ صَامَ رَمَضَانَ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذُنُوبِهِ
Man saama Ramadana imanan wa-ihtisaban ghufira lahu ma taqaddama min dhunoobih
Kim Ramazan orucunu imanla ve sevabını Allah’tan bekleyerek tutarsa, geçmiş günahları affolunur.

(Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim)

Hadis-i şerif, orucun ne denli büyük sevaplar içerdiğini ve müminlere umut dolu bir mesaj verdiğini göstermektedir.


Farz Olan Kişilerin Belirlenmesi

Orucun farz oluşu, İslam hukukunda belirli kriterlere bağlıdır. Bu kriterler, hem bireyin kimliği hem de bedensel, zihinsel durumuna dayanmaktadır. İşte oruç farzının kapsamına giren temel unsurlar:


Kimler Müslümandır

Oruç, İslam’ın emri olduğundan, farz ibadet yalnızca Müslümanlara mahsustur. İslam dışı inanç sistemine mensup kişiler için oruç ibadeti farz değildir. Dolayısıyla, oruç tutmanın farz olması için kişinin Müslüman olması gerekmektedir.

Bu husus, İslam’ın temel hükümlerinden biri olup, her Müslüman oruç ibadetini yerine getirmekle mükelleftir.

(El-Kurtubi, “Al-Jami’ li Ahkam al-Qur’an”)


Kimler Akıl Ve Ergenlik Çağında Olmalıdır

Orucun farz oluş şartlarından bir diğeri, kişinin ergenlik çağına ulaşmış ve akıl sağlığı yerinde olmasıdır. İslam’da, ergenlik çağına girmiş ve akıl sağlığını koruyan her birey, farz oruçla yükümlüdür.

Bu durum; çocukluk dönemindeki bireyler, zihinsel engelli kişiler veya akıl sağlığını yitirmiş kimseler için geçerli değildir.

(İmam Maturidi, “Tebrizî Risalesi”)


Sağlık Ve Bedensel Durum

Her Müslüman, oruç tutmaya esasen yetkin ve sağlıklı olmalıdır. Fakat, bazı sağlık problemleri ve fiziksel zorluklar, kişinin oruç tutmasını engelleyebilir. İslam’da, hastalık, seyahat, hamilelik, emzirme gibi durumlarda oruç tutmak mücbir sebepler nedeniyle ertelenebilir veya kaza edilmek üzere yerine getirilir.

Bu bağlamda, bedensel güçsüzlük ve kronik hastalıklar oruç ibadetinden muafiyet sağlayan durumlardandır.

(İmam Nevevi, “Riyaz us-Salihin”)


Oruç Tutmanın İstisnaları Ve Muafiyetler

Orucun farz oluş şartları, her birey için aynı şekilde geçerli olmasa da; İslam, insan hayatının zorluklarına da çözüm getirmiştir. Dolayısıyla bazı durumlarda oruç tutmaktan muaf tutulabilirsiniz. İşte bu istisnalar:


Sağlık Problemleri

Hastalık, oruç ibadetinin ertelenmesinde en sık karşılaşılan muafiyet nedenlerinden biridir. Eğer kişi, kronik veya akut bir hastalıktan muzdaripse ve oruç tutmanın sağlık açısından risk oluşturacağına kanaat getirilmişse, oruç tutmaktan muaf tutulur.

Bu durumda, oruç tutulamayan günler, daha sonra kaza edilmek üzere ertelenir.

(İmam Şafii, “Risale-i Fıkh-ı İslam”)


Seyahat Durumu

Seyahat, oruç tutmanın farz olduğu durumlarda bile bir istisna olarak değerlendirilebilir. İslam’da, yolculuk sırasında oluşan zorluklar göz önüne alınarak oruç tutmak mücbir sebepten ötürü ertelenmiştir.

Yolculuk esnasında, kişi oruç tutamayacağına karar verirse, kaçırdığı günleri daha sonra kaza eder.

(İmam Malik, “Muvatta'”)


Hamilelik Ve Emzirme

Kadınların yaşam döngüsü içerisinde hamilelik ve emzirme dönemleri, bedensel ihtiyaçların arttığı dönemlerdir. Bu nedenle, hamile veya emziren kadınlar, oruç tutamayacak durumda oldukları için farz oruç yükümlülüğünden muaf tutulur.

Bu kadınlar, sağlık ve bebeklerinin sağlığı açısından oruç tutmamaları halinde, tutamadıkları günleri kaza etmeleri emredilmiştir.

(İmam Ahmed-i Hadisi, “Müsned”)


Yaşlılık Ve Zayıflık

Yaşlılık, oruç tutmanın zorluklarını artıran bir diğer durumdur. İslam, yaşlı ve güçsüz kişilere, oruç ibadetinden muafiyet tanıyarak onlara kolaylık sağlamıştır.

Bu kapsamda, yaşlı veya kronik hastalıkları olan bireyler oruç ibadetinden muaf sayılır; ancak mümkünse fidye yoluyla bu yükümlülük yerine getirilir.

(İmam Taberi, “Tafsir al-Taberi”)


Kuran Ve Hadislerde Oruç

Oruç ibadeti, Kuran-ı Kerim ve hadis literatüründe geniş yer bulur. Hem Kuran ayetleri hem de Peygamber Efendimizin (s.a.v.) hadisleri, orucun farz oluşunu ve faziletini detaylandırmaktadır.


Kuran Ayetleri

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, orucun farz kılındığına dair en önemli ayetlerden biri Bakara Suresi 183. Ayet, müminlere orucun farz oluşunu hatırlatırken, aynı zamanda onların takva sahibi olmalarını teşvik eder.

Bir diğer önemli ayet ise Bakara Suresi 184 ve 185’te yer almaktadır:

أَيَّامًا مَعْدُودَاتٍ ۚ فَمَنْ كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوْ عَلَى سَفَرٍ فَعِدَّةٌ مِّنْ أَيَّامٍ أُخَرَ
Ayyaaman ma’doodatin
Faman kaana minkum mareedan aw ‘alaa safarin
Fa’iddatun min ayyaamin ukhara

(Tefsir İbn Kesir)

شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِي أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ
Shahru Ramadana
Alladhi unzila feehi al-Qur’anu
Hudan lilnnasi

وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ الْهُدَىٰ وَالْفُرْقَانِ
Wabayyinatin mina al-huda wal-furqan

(Tefsir Taberi)

Bu ayetler, orucun ne denli düzenli ve ölçülü bir şekilde emredildiğini, ayrıca hasta veya seyahatte olan müminlere esneklik tanındığını göstermektedir.


Hadisler

Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in hadisleri, orucun faziletleri ve uygulanış şekli konusunda bizlere yol göstermektedir. En meşhur hadislerden biri şu şekildedir:

مَنْ صَامَ رَمَضَانَ إِيمَانًا وَاحْتِسَابًا غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذُنُوبِهِ
Man saama Ramadana imanan wa-ihtisaban ghufira lahu ma taqaddama min dhunoobih

(Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim)

Bu hadis, orucun manevi derinliğini ve sabrın, takvanın ne kadar önemli olduğunu bizlere hatırlatır. Aynı zamanda orucun, kişiyi ruhen arındıran, geçmiş günahları affeden bir ibadet olduğu mesajını da vermektedir.


Oruç Tutmanın Faziletleri Ve Toplumsal Boyutu

Oruç, bireysel ibadet olmanın ötesinde, toplumsal dayanışmayı, empatiyi ve yardımlaşmayı teşvik eder. Ramazan ayında oruç tutmak, sadece bedeni dizginlemek değil, aynı zamanda ruhun arınması ve kalplerin yumuşaması demektir.

Orucun, sabrı, şükretmeyi, cömertliği ve merhameti artırdığı, toplum içindeki sosyal bağları güçlendirdiği bilinmektedir. Oruç tutan her mümin, günün belirli saatlerinde yoksulların ve muhtaçların yaşadığı zorlukları derinden hisseder; böylece toplumsal yardımlaşmanın ve dayanışmanın önemini kavrar.

İslam alimleri, orucun ruhani ve sosyal faydalarına dair birçok eserde değinmiş; Ramazan ayının, Müslümanların kalplerine sevgi, merhamet ve bağlılık duygularını yerleştirdiğini belirtmişlerdir.

(İmam Gazali, “İhya-u Ulum-id-Din”)


Son Söz

Kıymetli kardeşlerim, oruç tutmak, İslam dininin bize armağan ettiği büyük bir ibadettir. Farz kılınmış olması, onun ne denli önemli ve vazgeçilmez olduğunu bizlere gösterir. Mümin olarak, orucu hem bireysel hem de toplumsal bir sorumluluk olarak yerine getirmeliyiz.

Oruç, yalnızca yeme içmeden uzak durmak değil; aynı zamanda kalplerimizi, zihinlerimizi ve ruhlarımızı da arındırmaktır. Sağlık, seyahat, hamilelik, emzirme veya yaş gibi meşru sebeplerle oruç tutamayan kardeşlerimiz, daha sonra kaza ederek bu ibadeti yerine getirme imkanına sahiptir.

İmanla, ihlasla ve Allah’ın rızasını hedefleyerek tutulan her oruç, günahlarımızın affolmasına vesile olur. Bu nedenle, orucun farz oluş şartlarını bilen, istisna durumlarda gereken özeni gösteren bir mümin olarak, her daim Allah’a yakınlaşmayı amaçlamalıyız.

Bu yazıda, Kuran-ı Kerim ve sahih hadislerden yola çıkarak oruç tutmanın kimlere farz olduğuna dair delilleri inceledik. İçtenlikle ümit ediyorum ki, bu bilgiler hayatımızda daha bilinçli bir ibadet uygulamamıza vesile olur.

Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.

Amin.


Kaynakça

  • Tefsir İbn Kesir, “Tefsir al-Qur’an”
  • Tefsir Taberi, “Jami’ al-Bayan fi Tafsir al-Qur’an”
  • El-Kurtubi, “Al-Jami’ li Ahkam al-Qur’an”
  • İmam Şafii, “Risale-i Fıkh-ı İslam”
  • İmam Malik, “Muvatta’”
  • İmam Ahmed-i Hadisi, “Müsned”
  • İmam Nevevi, “Riyaz us-Salihin”
  • İmam Maturidi, “Tebrizî Risalesi”
  • İmam Gazali, “İhya-u Ulum-id-Din”
  • Sahih-i Buhari ve Sahih-i Müslim

Views: 0

İlginizi Çekebilir:Namazın Farzları Ve Vacipleri
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Does eating or drinking forgetfully break the fast?
Unutarak Yemek İçmek Orucu Bozar Mı?
How to Perform Eid Prayer?
Bayram Namazı Nasıl Kılınır?
The Importance And Ruling Of Prayer
Namazın Önemi Ve Hükmü
How to Perform the Night Prayer (Tahajjud)?
Teheccüd Namazı Nasıl Kılınır?
Can One Continue Eating Until The End Of The Dawn Call To Prayer (Adhan) During Suhoor?
Sahurda Ezan Bitene Kadar Yemek Yenilebilir mi?
How To Perform Dhuhr (Noon) Prayer
Öğle Namazı Nasıl Kılınır?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Paranormal Dergi | © 2025 |