Peri Çağırma (Daveti Perizat) | Havas

Havas ilmi, insanlık tarihi kadar eski, merak uyandıran ve her zaman ilgi çeken bir alan olmuştur. Bu ilimlerin derinliklerinde, fiziksel dünyanın ötesindeki varlıklarla iletişim kurma yöntemleri de yer alır. İşte bu yöntemlerden biri de “Davet-i Perizat” olarak bilinen, periler alemiyle irtibat kurmayı amaçlayan kadim bir uygulamadır. Peki, bu gizemli davet nedir ve nasıl gerçekleştirilir? Hangi adımları içerir ve nelere dikkat edilmelidir? Gelin, bu manevi yolculuğun kapısını aralayalım.

Peri Daveti Nedir?

Davet-i Perizat, Havas ilmi ve gizli ilimler literatüründe yer alan, belirli ruhani varlıklar olan perileri davet etmek ve onlarla bir tür anlaşma veya dostluk kurmak için yapılan özel bir ritüeller bütünüdür. Bu uygulama, yoğun bir manevi hazırlık, riyazet, zikir ve dua sürecini içerir. Amacı, genellikle daveti yapan kişinin belirli dünyevi veya manevi hacetlerinin (ihtiyaçlarının) karşılanması veya bu varlıklardan birinin kendisine yoldaşlık etmesidir. Ancak bu, basit bir çağrıdan ziyade, derin bir adanmışlık ve disiplin gerektiren ciddi bir manevi çalışmadır.

Davet-i Perizat Uygulamasının Adımları

Kaynaklarda belirtildiğine göre, Davet-i Perizat uygulaması oldukça meşakkatli ve dikkat gerektiren adımlardan oluşur. Bu adımlar genellikle şu şekildedir:

Hazırlık Aşaması: Riyazet Ve Arınma

Bu davetin en temel şartlarından biri, yedi gün sürecek olan riyazetli oruçtur. Riyazet, sadece mideyi yemekten alıkoymak değil, aynı zamanda dili gıybetten, gözü haramdan, kalbi kötü düşüncelerden arındırmayı içeren kapsamlı bir manevi disiplindir. Bu süreçte kişi, dünyevi meşgalelerden uzaklaşarak kendini tamamen maneviyata adar.

Halvet: Uygulama genellikle “halvet” yani yalnız kalınan, dış dünyadan izole bir mekânda gerçekleştirilir.
Oruç: Yedi gün boyunca riyazetli oruç tutulur. Bu orucun detayları (örneğin, hayvansal gıdalar yememek gibi) genellikle uygulamanın ilerleyen aşamalarında da devam eder.
Gusül: Her gün gusül abdesti alınarak bedensel ve ruhsal temizliğe azami özen gösterilir. Bu, hem fiziksel temizliği hem de manevi arınmayı simgeler.

Manevi Pratikler: Namaz Ve Zikirler

Hazırlık sürecinin ardından başlayan ve yedi gün boyunca devam eden manevi pratikler, davetin özünü oluşturur:

Namaz: Her gün Allah rızası için iki rekât nafile namaz kılınır. Bu, amelin temelinin Allah’a kulluk ve O’nun rızasını kazanma niyeti olduğunu gösterir.
Cin Suresi (Kul Uhiye) Tilaveti: Namazın ardından, ilk altı gün boyunca her gün 25 defa Cin Suresi okunur. Cin Suresi, Kur’an-ı Kerim’de cinlerin Kur’an’ı dinleyip iman etmelerini anlatan suredir ve bu tür uygulamalarda özel bir yeri olduğuna inanılır.
Perizat Azimeti Okunması: Cin Suresi tilavetinin ardından, yine ilk altı gün boyunca her gün 55 defa özel “Perizat Azimeti” okunur. Azimetler, belirli ruhani varlıkları veya enerjileri harekete geçirdiğine inanılan güçlü dua veya yemin metinleridir.

Kullanılacak Buhurlar Ve Atmosfer

Ritüelin manevi atmosferini güçlendirmek ve ruhani varlıkların davete icabetini kolaylaştırmak amacıyla belirli buhurların (tütsülerin) yakılması tavsiye edilir. Bu uygulamada genellikle şu buhurlar kullanılır:

Sandal Ağacı (Sandal): Hoş kokusuyla bilinen sandal ağacı, meditatif bir atmosfer yaratmaya yardımcı olur ve ruhani çalışmalarda sıkça kullanılır.
Günlük Sakızı (Lüban): Frankincense olarak da bilinen lüban, kadim zamanlardan beri kutsal mekânlarda ve ritüellerde arındırıcı ve manevi bağlantıyı güçlendirici olarak kullanılmıştır.
Öd Ağacı (Öd): Değerli ve mistik kokusuyla bilinen öd ağacı, derin bir ruhsal atmosfer oluşturmak ve yüksek enerjileri çekmek için tercih edilir.

Bu buhurlar, okumalar sırasında yakılarak mekânın enerjisinin hazırlanmasına katkıda bulunur.

Yedinci Gün: Davetin Zirvesi

Yedi günlük sürecin sonuna gelindiğinde, davetin yoğunluğu artırılır:

Cin Suresi Tilaveti: Yedinci gün, Cin Suresi tam 41 defa okunur.
Perizat Azimeti Okunması: Azimet ise tam 1057 defa tekrar edilir. Bu yüksek sayılar, niyetin ciddiyetini, sabrı ve davete verilen önemi gösterir.

Bu yoğun zikir ve dua pratiğinin ardından, Havas kaynaklarına göre, “nur yüzlü periler”in hicapları (perdeleri) ardından görüneceği ve selam vereceği belirtilir.

Cin Suresi (Kul Uhiye): Davetin Anahtarı

Davet-i Perizat uygulamasında merkezi bir role sahip olan Cin Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 72. suresidir. Cinlerin Kur’an’ı dinledikten sonraki hayranlıklarını, iman edişlerini ve kendi aralarındaki konuşmaları konu alır.

Cin Suresi Arapça Yazılışı

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قُلْ اُو۫حِيَ اِلَيَّ اَنَّهُ اسْتَمَعَ نَفَرٌ مِنَ الْجِنِّ فَقَالُٓوا اِنَّا سَمِعْنَا قُرْاٰنًا عَجَبًاۙ

يَهْد۪ٓي اِلَى الرُّشْدِ فَاٰمَنَّا بِه۪ۜ وَلَنْ نُشْرِكَ بِرَبِّنَٓا اَحَدًاۙ

وَاَنَّهُ تَعَالٰى جَدُّ رَبِّنَا مَا اتَّخَذَ صَاحِبَةً وَلَا وَلَدًاۙ

وَاَنَّهُ كَانَ يَقُولُ سَف۪يهُنَا عَلَى اللّٰهِ شَطَطًاۙ

وَاَنَّا ظَنَنَّٓا اَنْ لَنْ تَقُولَ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلَى اللّٰهِ كَذِبًاۙ

… (Surenin tamamı okunur)

Cin Suresi Türkçe Okunuşu

Bismillahirrahmanirrahim

Kul ûhiye ileyye ennehusteme’a neferun minelcinni fekâlû innâ semi’nâ kur’ânen ‘acebâ.

Yehdî ilârruşdi feâmennâ bihî velen nuşrike birabbinâ ehadâ.

Ve ennehû te’âlâ ceddu rabbinâ mettehaze sâhibeten velâ veledâ.

Ve ennehû kâne yekûlu sefîhunâ ‘alâllâhi şetatâ.

Ve ennâ zanennâ en len tekûlel’insu velcinnu ‘alâllâhi kezibâ.

… (Surenin tamamı okunur)

Cin Suresi Anlamı

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.

(Resûlüm!) De ki: Cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle dedikleri bana vahyolundu: “Gerçekten biz, harikulade güzel bir Kur’an dinledik.”

“Doğru yola iletiyor, ona iman ettik. Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.”

“Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir ne de bir çocuk.”

“Meger bizim beyinsizimiz (İblis), Allah hakkında saçma şeyler söylüyormuş.”

“Doğrusu biz, insanların ve cinlerin Allah hakkında asla yalan söylemeyeceklerini sanmıştık.”

… (Surenin tamamı okunur)

Sure’nin Havas İlmindeki Yeri

Cin Suresi, içeriği itibarıyla cinler alemiyle doğrudan ilgili olduğu için, Havas ilminde cinlerle ilgili çalışmalarda, onları davet etmede, korunmada veya onlardan gelebilecek zararları defetmede sıkça başvurulan bir suredir. Enerjisinin, bu alemle bir köprü kurduğuna veya onları tesir altına aldığına inanılır.

Perizat Azimeti: Çağrının Güçlü Sözleri

Azimet, yemin veya güçlü çağrı anlamına gelir. Perizat Azimeti de perileri davet etmek için kullanılan özel bir dua/yemin metnidir.

Azimetin Arapça Metni

عَزَّمْتُ عَلَيْكُمْ وَاَقْسَمْتُ عَلَيْكُمْ يَا مَلِكَ زُوبَعَة وَيَا مَلِكَ مَيْمُون وَيَا مَلِكَ طُوطَيَّارٍ بِحَقِّ اَسُودٍ مُسْتَطِيعٍ يَا اَنْيَائِيلُ يَا جَبْرَائِيلُ يَا طَيْرَائِيلُ اَنْدَيُوشٍ هَيْقُوشٍ غَمْيُوشٍ اَجِيبُونِي وَاحْضُرُونِي وَاَطِيعُونِي اَجِيبُوا دَاعِيَ اللَّهِ بِحَقِّ آبَاءِ الْعُلْوِيَّةِ وَأُمَّهَاتِ السُّفْلِيَّةِ وَبِحَقِّ اَسْرَارِ الْحُرُوفَاتِ الْمَسْرُورَةِ وَإِلَّا سَلَّمَهُ اللَّهُ عَلَيْكُمْ شُواظٌ مِنْ نَارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنْتَصِرَانِ الْعَجَلَ الْعَجَلَ الْعَجَلَ

Azimetin Türkçe Okunuşu

Azzemtü aleyküm ve aksamtü aleyküm ya meliki zûbe-a veya meliki meymûn veya meliki tûtayyârin bi hakki esûdin mustetî-in yâ anyâîl yâ cebrâîl yâ tayrâîl endeyûşin heyqûşin ğamyûşin ecîbûnî vahdurûnî ve etîûnî ecîbû dâiyallâhi bihakki âbâil ulviyyeti ve ümmehâtissüfliyyeti ve bihakki esrâril hurûfâtil mesrûreti ve illâ sellemehullâhu aleyküm şuvâzun min nârin ve nuhâsun felâ tentesirân el acel el acel el acel.

Azimetin Anlamı Ve Yorumu

Bu azimet, güçlü bir çağrı ve yemindir. İçeriğinde belirli varlıkların (Melik Zûbe’a, Melik Meymun, Melik Tûtayyâr gibi – bunlar cin veya ruhani varlık kabilelerinin liderleri olabilir) üzerine yemin edilerek ve daha üstün melek isimleri (Anyâîl, Cebrâîl, Tayrâîl) ve anlaşılması güç, sırlı isimler (Endeyûşin, Heyqûşin, Ğamyûşin) zikredilerek bir çağrı yapılmaktadır. “Allah’ın davetçisine icabet edin” çağrısı, “ulvi babaların ve sufli annelerin hakkı için”, “gizli/mutlu harflerin sırları hakkı için” gibi ifadelerle güçlendirilir. Sonunda ise, icabet edilmediği takdirde Rahman Suresi’nin 35. ayetine atıfta bulunularak (“Üzerinize ateşten alev ve bakır eritmesi gönderilir de birbirinize yardım edemezsiniz.”) bir uyarı yer alır. “El acel” (Acele edin) ifadesiyle de isteğin aciliyeti vurgulanır. Bu azimet, Havas terminolojisinde belirli güçleri harekete geçirmek için kullanılan tipik bir kasem (yemin) örneğidir.

Perilerle Karşılaşma Ve Anlaşma

Ritüelin başarıyla tamamlanması durumunda, kaynaklara göre periler belirir ve davet sahibine geliş sebeplerini sorarlar: “Ey derviş, ey Allah’ın kulu! Bizi neden rahatsız ettin? Bize neden zahmet verip buraya kadar getirdin?”

İlk Temas: Selamlaşma Ve Talep

Bu noktada davet sahibinin büyük bir saygı ve hürmetle ayağa kalkması, selamlarını alması ve şu şekilde karşılık vermesi öğütlenir: “Allah’ın rahmeti ve bereketi sizin üzerinize olsun. Siz beni nasıl aziz kıldıysanız, Allah da sizi aziz kılsın. Sizden hacetim şudur ki; aramızda dostluk olsun ve içinizden biri her zaman benim yanımda durup bana yoldaş olsun.”

Perilerin Şartları: Kabul Ve Sorumluluklar

Bu talebe karşılık, genellikle perilerden biri öne çıkarak bazı şartlar öne sürer. Bu şartlar, genellikle davet sahibinin manevi ve bedensel temizliğini sürdürmesi üzerine kuruludur:

Allah Yolunda Olmak: “Sen Hak Teala’nın hak yolu üzere olduğun müddetçe ben de sana hizmet ederim.” Bu, tüm anlaşmanın temelini oluşturur; manevi istikametten sapmamak esastır.
Hayvansal Gıdalardan Uzak Durmak: “Hayvanat yemeyeceksin.” Bu genellikle vejetaryen veya vegan bir beslenme tarzını ifade eder ve ruhani hassasiyeti artırdığına inanılır.
Kerih Kokulu Yiyeceklerden Kaçınmak: “Sarımsak ve soğan gibi kerih kokusu olan şeyler yemeyeceksin.” Meleklerin ve nurani varlıkların hoş olmayan kokulardan rahatsız olduğuna dair inanışlar nedeniyle bu tür yiyeceklerden kaçınılması istenir.
Düzenli Gusül: “Her Cuma ve Perşembe günü gusül abdesti alacaksın.” Bu, sürekli bir bedensel ve manevi temizlik halini korumayı amaçlar.
Daimi Taharet: “Daima taharet üzere olacaksın.” Abdestli bulunmaya özen göstermek anlamına gelir.
Sadaka Vermek: “Her Cuma günü namazdan evvel bir fakire sadaka vereceksin.” Bu, manevi arınmanın yanı sıra sosyal sorumluluğu ve cömertliği de içerir.

Bu şartlar kabul edildiği takdirde, anlaşma sağlanmış olur ve o peri, davet sahibinin isteklerini yerine getirmeye başlar. Ancak şartlar kabul edilmez veya sonradan bozulursa, tüm emeklerin boşa gideceği belirtilir.

Davet-i Perizat’ın Havas İlmindeki Yeri Ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Davet-i Perizat, Havas ilminin derin ve potansiyel olarak tehlikeli olabilecek uygulamalarından biridir. Bu tür uygulamalara girişmeden önce genellikle şu hususlara dikkat çekilir:

Ehliyet ve İcazet: Bu tür ilimlerle uğraşmak için genellikle bir mürşidin (yol gösterici, üstat) rehberliği ve icazeti (izni) gerektiği kabul edilir. Bilgisizce ve destursuz yapılan çalışmaların kişiye faydadan çok zarar getirebileceği düşünülür.
Niyetin Halis Olması: Amacın sadece Allah rızası ve O’nun izni dairesinde olması gerektiği, dünyevi hırslar veya başkalarına zarar verme niyetiyle yapılan çalışmaların ters tepeceği vurgulanır.
Psikolojik ve Ruhsal Sağlamlık: Bu tür uygulamalar yoğun konsantrasyon, sabır ve irade gerektirir. Kişinin psikolojik ve ruhsal olarak bu sürece hazır olması önemlidir.
Tehlikeler: Görünmeyen alemlerle temas kurmanın riskleri vardır. İstenmeyen varlıklarla karşılaşma, vesvese, manevi dengenin bozulması gibi potansiyel tehlikeler göz ardı edilmemelidir.
Şartlara Riayet: Eğer bir anlaşma yapılırsa, konulan şartlara harfiyen uymak esastır. Anlaşmanın bozulması, sadece yardımın kesilmesine değil, bazen olumsuz sonuçlara da yol açabilir.

Son Söz

Davet-i Perizat, gizli ilimlerin ve kadim bilgeliğin ilgi çekici bir örneğidir. Ancak görüldüğü üzere, bu sadece belirli kelimeleri tekrar etmekten ibaret basit bir işlem değildir. Derin bir manevi hazırlık, sarsılmaz bir irade, saf bir niyet ve büyük bir sorumluluk gerektiren meşakkatli bir yoldur. Bu tür uygulamalar, merak uyandırmakla birlikte, ehliyetsiz ve bilinçsizce yaklaşıldığında riskler taşıyabilir. Kadim metinlerde yer alan bu bilgiler, o dönemin inançlarını, pratiklerini ve görünmeyen aleme bakış açılarını yansıtması açısından kültürel ve tarihi bir değere sahiptir. Bu tür konulara yaklaşırken saygı, ihtiyat ve derinlemesine araştırma esastır.

Kaynakça

El-Bûnî, Ahmed bin Ali. Şemsü’l-Maârif el-Kübrâ ve Letâifü’l-Avârif. (Havas ilminin en meşhur ve kapsamlı kaynaklarından biri olarak kabul edilir).
İdris Çelebi (Derleyen). Gizli İlimler Hazinesi (Gencine-i Esrar). (Çeşitli Havas uygulamalarını içeren Türkçe derleme eserlerdendir).
Deyrebî, Şeyh Ahmed. Fethü’l-Mülk el-Mecîd (El-Mücerrebât) veya Mücerrebât-ı Deyrebî. (Denenmiş terkip ve uygulamaları içerdiği belirtilen eserlerdendir).