Al-i İmran Suresi: Fazileti, Özellikleri ve Önemli Ayetleri

Al-i İmran Suresi Hakkında Genel Bilgiler

Al-i İmran Suresi, Kur’an-ı Kerim’in üçüncü suresi olup toplam 200 ayetten oluşur. Nüzul yeri Medine’dir ve büyük ihtimalle Bedir Savaşı’ndan sonra başlayıp hicretin 9. senesine kadar peyderpey inmiştir. Sure, adını 33-34. ayetlerde bahsedilen ve “İmran Ailesi” anlamına gelen “Âl-i İmran” kelimesinden alır. Mushaf tertibine göre 3, nüzul sırasına göre ise 89. suredir.

Adı, Konusu ve Diğer İsimleri

Bu sureye, içinde bahsedilen konular ve özellikleri sebebiyle pek çok farklı isim de verilmiştir. Örneğin:

• Kenz (Hazine)
• Eman (Eminlik, güvence)
• Tayyibe (Temizlik, saflık)
• Suretü’l-İstiğfar (Seher vaktinde istiğfar edenlerden bahsetmesi nedeniyle)
• Zehra (Hidayet nurunun parlaklığı sebebiyle)

Bakara suresinden sonra Kur’an’ın ikinci en uzun suresi olma özelliğini taşır. İslam alimlerinin değerlendirmesine göre, iman, Allah’ın birliği, Peygamberlerin durumu ve insanların dünya-ahiret hayatı arasındaki ilişkisi gibi konuları derinlemesine işler.

Al-i İmran Suresindeki İsmi Azam Ayetleri

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Kur’an-ı Kerim içerisindeki bazı ayetlerin İsmi Azam (Allah’ın en büyük ismi) taşıdığını bildirmiştir. Bu çerçevede iki ayetin bir arada okunması tavsiye edilmiştir:

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Ve ilâhüküm ilâhün vâhıd. Lâ ilâhe illâ hüverrahmânür rahıym. (Bkz. Bakara 163)

اللَّهُ لَا إِلٰهَ إِلَّا هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ
(Bkz. Âl-i İmran 2)

Okunuşu (Latin Harfleriyle):
Bismillâhirrahmânirrahîm. Ve ilâhüküm ilâhün vâhıd. Lâ ilâhe illâ hüverrahmânür rahîm.
Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyul kayyûm.

Anlamı:
“Hepinizin ilahı bir olan Allah’tır. Ondan başka ilah yoktur. O hem Rahman hem de Rahim’dir. Başka ilah olmayan Allah; Hayy ve Kayyum’dur.”

Resûl-i Ekrem (s.a.v.) bu iki ayet hakkında şöyle buyurur:

“Hiç şüphe yoktur ki bu iki ayet İsmi Azam’dır.”
(Bkz. Tirmizî, Daavât, 112)

Yine başka bir rivayette, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor:

“İki beyaz güller bahçesini (iki beyaz sureyi) okuyunuz. Bunlar Bakara ve Âl-i İmran sureleridir. Bu iki sure, kıyamet gününde birer beyaz bulut yahut beyaz mermer kitlesi gibi okuyucularının üzerinde durur, mahşerin şiddetli hararetine karşı onları gölgelendirir ve serinlik vesilesi olurlar.”
(Bkz. Müslim, Müsâfirîn, 253; Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’an, 5)

Okuyana Kıyamete Kadar İstiğfar Edecek Melekler

(Al-i İmran Suresi 18. Ayet)

Al-i İmran Suresi’nin 18. ayeti, etkileyici bir duayı ve önemli bir müjdeyi içinde barındırır:

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
شَهِدَ اللّٰهُ أَنَّهُ لَا إِلٰهَ إِلَّا هُوَ وَالْمَلٰئِكَةُ وَأُولُوا الْعِلْمِ قَائِمًا بِالْقِسْطِ ۚ لَا إِلٰهَ إِلَّا هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ

Okunuşu (Latin Harfleriyle):
Bismillâhirrahmânirrahîm.
“Şehidallâhü ennehu lâ ilâhe illâ hüve vel melâiketu ve ülül ilmi kâimen bil kıst. Lâ ilâhe illâ hüvel azîzül hakîm.”

Anlamı:
“Allah, melekler ve ilim sahipleri şehadet ederler ki O’ndan başka adaletle kaim olan ilah yoktur. Mülkünde sonsuz kudret ve hikmet sahibi ancak O’dur.”

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), bu ayeti okuyan kimse hakkında şöyle buyurmuştur:

“Cenâb-ı Hak, o kimse için 70 tane melek yaratır. Bu melekler kıyamete kadar onun için istiğfar ederler. O kimsenin affını isterler.”
(Bkz. Tefsir-i Taberî, C.3, s.45)

Zenginlik, Mülk ve Saltanat İçin Al-i İmran

(Al-i İmran Suresi 26. Ayet)

Dünya hayatındaki mülk, saltanat ve zenginlik arayışı, esasen Allah’ın dilediğine verdiği bir lütuftur. Al-i İmran Suresi 26. ayet bu hakikate vurgu yapar ve aynı zamanda bizlere dua etme rehberi sunar:

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
قُلِ اللّٰهُمَّ مٰلِكَ الْمُلْكِ ۚ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَنْ تَشَٓاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَٓاءُ ۚ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَٓاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَٓاءُ ۚ بِيَدِكَ الْخَيْرُ ۚ اِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

Okunuşu (Latin Harfleriyle):
Bismillâhirrahmânirrahîm.
“Kulillâhümme mâlike’l-mulki tü’ti’l-mulke men teşâü ve tenziul mulke mimmen teşâü ve tu’izzu men teşâü ve tu’zillu men teşâü. Bi yedikel hayr. İnneke alâ külli şey’in kadîr.”

Anlamı:
“De ki: ‘Ey mülkün sahibi Allah’ım! Dilediğine mülk verirsin, dilediğinden de mülkü çekip alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır, yalnızca Senin elindedir. Hiç şüphesiz Sen her şeye kadirsin.’”

Fazileti:

• Bu ayet İsmi Azam ismiyle anılır; bu ayetle dua edildiğinde kabul olunacağı bildirilmiştir.
• Bu ayeti kerimeyi sonuna kadar okumayı adet edinen bir kimse eğer mülk ve saltanat sahibiyse, Cenâb-ı Hak onun mülkünü ve saltanatını her türlü kötülükten muhafaza eder. İşleri yoluna girer.
• Mülk sahibi değilse, Allah Teâlâ ona mülk ve saltanat verir ve bu nimeti de düşmanların zararından korur.
• Ayrıca Al-i İmran Suresi’ni okuyan kimseye, kıyamet günü Sırat üzerinde, okuduğu her ayet için ayrı bir emniyet verileceği rivayet edilmiştir.
• Cuma günü Âl-i İmran Suresi’ni okuyanlar hakkında, güneş batana dek Allah Teâlâ’nın rahmetiyle tecelli edeceği ve meleklerin de bu kimselerin affı için dua edeceği nakledilmiştir.

Kaynakça ve Rivayetlerin Dayandığı Eserler

• Tefsîr-i Taberî (Cilt 3, s. 45 ve devamı)
• İbn Kesîr Tefsiri (Al-i İmran tefsiri bölümü)
• Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili (Al-i İmran Suresi tefsiri)
• Müslim, Müsâfirîn
• Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’an
• Tirmizî, Daavât

(İlgili rivayetler ve faziletlerle alakalı hadisler, bu eserlerin “Âl-i İmran Suresi” tefsir ve fazilet kısımlarında mevcuttur.)

Bu mübarek sure, içerdiği derin mesajlar, İsmi Azam ayetleri ve fazilet dolu bölümleriyle hem dünya hem ahiret saadetini arayan herkesin başvurabileceği önemli bir hazinedir. Düzenli okumak, manasına vakıf olmaya çalışmak ve bu mesajları hayatımıza rehber kılmak, iman yolculuğumuzdaki en büyük kazançlardan biri olacaktır.

Views: 15