Davet-i Ebu Yusuf ile Cin Hizmetkar Edinme | Havas

Havas | Gizli ilimler ve havas, tarih boyunca pek çok kişinin merakını cezbetmiş, sırlar ve manevi güçlerle dolu olduğu düşünülen kadim alanlardır. Bu alanlarda yer alan uygulamalardan biri de belirli manevi varlıklarla iletişim kurmayı amaçlayan davetlerdir. “Daveti Ebu Yusuf” olarak bilinen tertip de bu türden, Cin Suresi’nin okunmasına dayanan ve belirli şartlar altında gerçekleştirilen özel bir uygulamadır. Bu yazıda, bu davetin detaylarını, içerdiği manevi disiplini ve dikkat edilmesi gereken hususları inceleyeceğiz.

Ebu Yusuf Kimdir?

Metinde geçen “Ebu Yusuf”, özel bir manevi varlık veya cin kabilesinin önde gelenlerinden biri olarak tasvir edilir. Rivayetlerde geçen alametleri (beyaz elbise, uzun saç) onun ayırt edici özellikleridir. Havas literatüründe, belirli ayet veya surelerin okunmasıyla hizmete gelen veya yardımcı olan varlıklardan bahsedilir. Ebu Yusuf da bu bağlamda, Cin Suresi’nin belirli bir usulle okunması sonucu tezahür eden ve kendisine hürmet gösterildiğinde yardımcı olabileceğine inanılan bir varlık olarak karşımıza çıkar. Ancak kimliği hakkında kesin ve net bilgilerden ziyade, bu tür davetleri tecrübe edenlerin aktarımları veya ilgili eserlerdeki sınırlı bilgiler bulunur.

Ebu Yusuf Daveti Nedir?

Ebu Yusuf Daveti, belirli bir manevi varlıkla (Ebu Yusuf olarak isimlendirilen) irtibat kurarak, ihtiyaç anında yardımını talep edebilmek için gerekli olan özel “anahtar kelimeleri” öğrenmeyi amaçlayan bir havas uygulamasıdır. Bu davetin temelini, üç gün süren özel bir riyazet (manevi perhiz ve disiplin), bu süre zarfında Cin Suresi’nin belirli sayıda okunması ve özel bir buhurun yakılması oluşturur.

Davet İçin Gerekli Hazırlıklar

Bu tür manevi uygulamalara girişmeden önce ciddi bir hazırlık süreci gereklidir. Bu hazırlıklar hem fiziksel hem de ruhsal boyutları kapsar.

Bedensel Ve Ruhsal Temizlik

Her türlü manevi çalışmanın başında temizlik gelir. İslam’da temizlik imanın yarısı olarak kabul edilir. Bu davette de uygulayıcının hem bedenini (gusül abdesti gibi) hem de giydiği elbiseleri temiz tutması şart koşulur. Ruhsal temizlik ise tövbe etmek, kalbi dünya meşgalelerinden arındırmak, zihni berraklaştırmak ve niyeti sadece Allah rızası için ve hayırlı bir amaç doğrultusunda belirlemek anlamına gelir.

Halvet Ve Riyazet

Davetin önemli bir parçası “halvet” yani yalnızlığa çekilmektir. Uygulayıcının üç gün boyunca dış dünyadan mümkün olduğunca izole, sessiz ve sakin bir yerde kalması istenir. Bu, dikkatin dağılmasını önlemek ve tamamen manevi odaklanmayı sağlamak içindir. “Riyazet” ise nefsi terbiye etmeyi amaçlayan bir perhizdir. Bu davette riyazet, üç gün boyunca oruç tutmayı içerir. Bu oruç sadece yemek içmekten kesilmek değil, aynı zamanda kötü sözden, gıybetten, yalandan ve her türlü günahtan uzak durmayı da kapsayan daha geniş bir manevi perhizdir. Hayvansal gıdalardan uzak durmak da riyazetin bir parçası olarak kabul edilir.

Oruç Ve Zikir (Cin Suresi)

Üç günlük riyazet boyunca oruç tutulması istenir. Bu oruç, bedeni hafifletmek ve ruhsal hassasiyeti artırmak içindir. Davetin merkezinde ise Cin Suresi’nin zikri yer alır. Belirtilen süre boyunca gece ve gündüz toplamda 500 defa bu surenin okunması talep edilir. Bu yüksek sayıdaki tekrar, büyük bir sabır, irade ve manevi enerji gerektirir. Okuma sırasında “cavi buhuru” yakılması da ritüelin bir parçasıdır. Buhurlar, havas uygulamalarında atmosferi temizlemek, manevi enerjiyi yoğunlaştırmak ve belirli varlıkları celp etmek amacıyla kullanılır.

Cin Suresi’nin Faziletleri Ve Sırları

Kur’an-ı Kerim’in 72. suresi olan Cin Suresi, cinlerin Kur’an dinledikten sonra iman etmelerini ve kendi kavimlerine dönüp onları uyarmalarını anlatır. Bu sure, gayb alemi, cinlerin varlığı, özellikleri ve Allah’a iman etmeleri gibi konularda önemli bilgiler içerir. Havas ilminde, Cin Suresi’nin özellikle cinlerle ilgili konularda güçlü bir tesire sahip olduğuna inanılır.

Cin Suresi (İlk 7 Ayet)

Arapça Yazılışı:

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

قُلْ اُو۫حِيَ اِلَيَّ اَنَّهُ اسْتَمَعَ نَفَرٌ مِنَ الْجِنِّ فَقَالُٓوا اِنَّا سَمِعْنَا قُرْاٰناً عَجَباًۙ

يَهْد۪ٓي اِلَى الرُّشْدِ فَاٰمَنَّا بِه۪۠ وَلَنْ نُشْرِكَ بِرَبِّنَٓا اَحَداًۙ

وَاَنَّهُ تَعَالٰى جَدُّ رَبِّنَا مَا اتَّخَذَ صَاحِبَةً وَلَا وَلَداًۙ

وَاَنَّهُ كَانَ يَقُولُ سَف۪يهُنَا عَلَى اللّٰهِ شَطَطاًۙ

وَاَنَّا ظَنَنَّٓا اَنْ لَنْ تَقُولَ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلَى اللّٰهِ كَذِباًۙ

وَاَنَّهُ كَانَ رِجَالٌ مِنَ الْاِنْسِ يَعُوذُونَ بِرِجَالٍ مِنَ الْجِنِّ فَزَادُوهُمْ رَهَقاًۙ

وَاَنَّهُمْ ظَنُّوا كَمَا ظَنَنْتُمْ اَنْ لَنْ يَبْعَثَ اللّٰهُ اَحَداًۙ

Okunuşu:

Bismillâhirrahmânirrahîm.

1. Kul ûhiye ileyye ennehusteme’a neferun mine-lcinni fekâlû innâ semi’nâ kur-ânen ‘acebâ(n)
2. Yehdî ilâ-rruşdi fe-âmennâ bih(i)(s) velen nuşrike birabbinâ ehadâ(n)
3. Ve ennehu te’âlâ ceddu rabbinâ metteḣaże sâhibeten velâ veledâ(n)
4. Ve ennehu kâne yekûlu sefîhunâ ‘ala(A)llâhi şetatâ(n)
5. Ve ennâ żanennâ en len tekûle-l-insu velcinnu ‘ala(A)llâhi keżibâ(n)
6. Ve ennehu kâne ricâlun mine-l-insi ye’ûżûne biricâlin mine-lcinni fezâdûhum raheka(n)
7. Ve ennehum zannû kemâ zanentum en len yeb’aśa(A)llâhu ehadâ(n)

Anlamı (Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla):

1. (Resûlüm!) De ki: Cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle dedikleri bana vahyedildi: “Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur’an dinledik de ona inandık. Artık Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.”
2. “Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir ne de bir çocuk.”
3. “Meger bizim beyinsizimiz (İblis veya inkârcı cinler) Allah hakkında gerçek dışı şeyler söylüyormuş.”
4. “Doğrusu biz, insanların ve cinlerin Allah hakkında asla yalan söylemeyeceklerini sanmıştık.”
5. “Gerçek şu ki, insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da onların (cinlerin) azgınlıklarını artırırlardı.”
6. “Nitekim onlar da (cinler de), sizin sandığınız gibi, Allah’ın hiç kimseyi tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı.”
7. (Bu sadece ilk 7 ayetin anlamıdır. Surenin tamamı daha geniştir.)

Davet Süreci Ve Karşılaşılabilecek Durumlar

Metinde belirtildiğine göre, üç günlük riyazet ve zikir tamamlandığında, uygulayıcının karşısına önce altı farklı şahıs çıkar. Bu şahısların “türlü türlü oyunlar yapıp” kişiyi vazgeçirmeye çalışacağı ifade edilir. Bu, havas literatüründe sıkça rastlanan bir motiftir. Bu türden engeller veya korkutucu görüntüler, uygulayıcının niyetindeki samimiyeti, irade gücünü ve manevi direncini test etmek amacıyla ortaya çıkan imtihanlar olarak yorumlanır. Bu noktada en önemli şey, korkuya kapılmadan, dikkati dağıtmadan ve okumayı bırakmadan zikre devam etmektir.

Ebu Yusuf İle Görüşme Ve Talep

Bu ilk imtihan aşıldıktan sonra, yedinci bir şahsın, yani Ebu Yusuf’un geldiği belirtilir. Alametleri (beyaz elbise, uzun saç) ile ayırt edilen bu varlık selam verir. Uygulayıcının da hemen büyük bir saygı ve hürmetle (tazim ve hürmetle) selamı alması gerekir. Ebu Yusuf’un “İsteğin nedir benden ey Abdussalih (ey iyi kul)?” sorusuna verilecek cevap nettir: “Tek isteğim: ihtiyaç anında sizinle görüşebilmek için gerekli olan kelimeleri öğretmenizi istiyorum.” Bu cevaptan sonra, Ebu Yusuf kelimeleri öğretmeye başlayana kadar Cin Suresi’ni okumaya devam edilmesi gerektiği vurgulanır. Burada kritik olan nokta, sadece bu özel kelimeleri talep etmek ve başka dünyevi veya şahsi bir istekte bulunmamaktır.

Önemli Uyarılar Ve Etik Hususlar

Metnin sonunda çok önemli bir uyarı yer alır: Öğrenilen bu kelimelerle çağrılan cinni varlığı “sakın şer işlerinde tasarrufa kalkmayacaksın”. Bu, havas ilminin temel etik prensiplerinden biridir. Elde edilen manevi güç veya yardımın sadece hayır işlerinde, meşru ihtiyaçlar doğrultusunda ve Allah’ın rızasına uygun şekilde kullanılması gerektiği vurgulanır. Kötülük, zarar verme veya haksız çıkar sağlama amacıyla bu tür güçleri kullanmak, hem dünyada hem de ahirette ağır sonuçlar doğurabilir. Davetin sonunda “bu tertip denenmiştir” ifadesi yer alsa da, bu tür uygulamaların riskler taşıdığı ve sadece ehil, takva sahibi, ilim ve irfan sahibi kişiler tarafından, büyük bir dikkat ve sorumlulukla ele alınması gerektiği unutulmamalıdır.

Son Söz

Ebu Yusuf Daveti, gizli ilimler ve havas geleneği içinde yer alan, Cin Suresi’nin okunmasına dayalı, yoğun bir manevi disiplin ve hazırlık gerektiren özel bir tertiptir. Temizlik, halvet, riyazet, oruç ve zikir gibi unsurları barındıran bu uygulama, sabır, irade ve samimiyet gerektiren zorlu bir manevi yolculuktur. Karşılaşılabilecek imtihanlar ve sonunda elde edileceği umulan manevi yardım, bu yolculuğun önemli aşamalarıdır. Ancak en temel ilke, elde edilen her türlü gücün veya bilginin sadece hayır yolunda ve Allah rızası için kullanılması, şerden ve kötü niyetlerden kesinlikle uzak durulmasıdır. Bu tür kadim bilgiler, merak uyandırıcı olmakla birlikte, derin bir sorumluluk ve etik bilinç gerektirir.

Kaynakça (Genel Havas ve Gizli İlimler Konusunda Başvurulabilecek Temsili Kaynaklar):

• el-Bûnî, Ahmed bin Ali. Şemsü’l-Maârif el-Kübrâ. (Havas konusunda en meşhur ve tartışmalı eserlerden biridir.)
• İmam Gazzâlî. El-Evfâk. (Gazzâlî’ye nispet edilen ve vefklerle ilgili bilgiler içeren bir eser.)
• Deyrebî, Ahmed. Mücerrebât-ı Deyrebî. (Çeşitli dua, tılsım ve havas uygulamalarını içeren bir derleme.)
• Kenzü’l-Havas. (Yazarı net olmamakla birlikte, çeşitli havas formüllerini içeren popüler bir eser.)

Views: 0