Eşi Geri Döndüren Yasaklı Ritüel: Gerçekler, Riskler ve Doğru Dualar

İnsan hayatının en çetin imtihanlarından biri, sevdiği insanla arasına mesafelerin girmesi, bir yuvanın sessizliğe bürünmesidir. Kalp kırıklığı ve çaresizlik hissiyle baş başa kalan kişi, bu zorlu süreçte bir umut ışığı arar. Bu arayış, kişiyi çoğu zaman manevi yollara, duaların ve kadim bilgilerin gizemli dünyasına yönlendirir. Ancak bu yolda atılan her adımın, bilginin ve her fısıltının güvenilirliği hayati önem taşır.
- Eşi Geri Döndüren Yasaklı Ritüel: Gerçekler, Riskler ve Doğru Dualar
- Halk Arasında Fısıldanan Yasaklı Formül
- Perde Arkası: “Tahut” Kelimesinin Taşıdığı Büyük Tehlike
- Karanlıktan Aydınlığa: Aile Huzuru İçin Edilebilecek Sahih Dualar
- Muhabbet ve Birleştirme İçin Okunabilecek Güçlü Bir Dua
- Son Söz
- Kaynakça
Bu yazıda, özellikle halk arasında ve internetin derinliklerinde dolaşan, “eşi geri döndüren yasaklı ritüel” olarak bilinen bir formülü mercek altına alacağız. Amacımız, bu tür uygulamaların ardındaki gerçekleri, taşıdıkları manevi riskleri ve en önemlisi, karanlık ve belirsiz yollar yerine başvurulabilecek aydınlık ve sahih yöntemleri ortaya koymaktır. Bu bir teşvik değil, bir bilgilendirme ve bilinçlendirme yazısıdır.
Halk Arasında Fısıldanan Yasaklı Formül
Ayrılığın getirdiği acıyla çözüm arayanların karşısına bazen basit ama tehlikeli formüller çıkabilir. İşte onlardan biri, nesilden nesile veya kulaktan kulağa yayılan şu iddiadır:
“Kadın evini ve eşini bırakıp kaçıp gitse, yatsı namazından sonra 2 rekât namaz kılıp sonra ayağa kalkıp 400 defa ‘ya tahuta’ dersen kadın dönüp evine gelir.”
İlk bakışta bu, çaresiz birine sunulmuş hızlı bir çözüm gibi görünebilir. Ancak “Havas” ve “Gizli İlimler” gibi kadim disiplinlerin temel prensiplerini bilenler için bu formüldeki bir kelime, tüm tehlike çanlarını çaldırmaya yeterlidir.
Perde Arkası: “Tahut” Kelimesinin Taşıdığı Büyük Tehlike
Bu ritüeli “yasaklı” ve tehlikeli kılan şey, uygulamanın kendisinden çok, içinde geçen anahtar kelimedir: Tahut (Tağut).
İslami terminolojide Tahut, son derece olumsuz ve karanlık bir kavramdır. Kur’an-ı Kerim’de, Allah’ın dışında ilahlık taslayan veya kendisine tapınılan her türlü varlığı, gücü ve sistemi ifade eder. Bu kapsama şeytan, putlar, zalim yöneticiler ve Allah’ın hükümlerine isyan eden her türlü otorite girer.
Dolayısıyla, “Ya Tahuta!” diyerek bir varlığı çağırmak, Allah’a yapılan bir dua değil, tam aksine O’nun düşmanı olan ve isyanı temsil eden bir güçten medet ummaktır. Bu, manevi bir yardım istemek değil, ruhani dünyanın karanlık kapılarını aralamak ve bilinmeyen tehlikelere davetiye çıkarmaktır.
Gizli ilimler ve Havas literatürünün sahih kaynaklarında dahi, hadim veya ruhani varlıklarla çalışırken yapılan en küçük bir hatanın, yanlış bir ismin zikredilmesinin ne kadar vahim sonuçlar doğurabileceği anlatılır. İsm-i Azam gibi en yüce isimlerle Allah’a yönelmek varken, isyanın sembolü olan bir isimle yardım dilenmek, manevi intihardan farksızdır.
Karanlıktan Aydınlığa: Aile Huzuru İçin Edilebilecek Sahih Dualar
Mademki o yol karanlık ve tehlikeli, peki aydınlık ve güvenli olan hangisidir? Cevap, samimiyetle ve doğru isimlerle yalnızca alemlerin Rabb’i olan Allah’a yönelmektir. Kalpleri birbirine ısındıran da, dağılanı bir araya getiren de yalnızca O’dur.
Aile huzuru ve eşlerin birbirine muhabbetinin artması için Allah’ın güzel isimlerine (Esmaü’l Hüsna) sığınmak en doğru yoldur. Özellikle “Ya Vedûd” (Ey kullarını çok seven ve sevilmeye en layık olan) ve “Ya Câmi” (Ey istediğini istediği zaman istediği yerde toplayan) isimleri bu konuda birer anahtar niteliğindedir.
Muhabbet ve Birleştirme İçin Okunabilecek Güçlü Bir Dua
Aşağıda paylaşılan dua, kalplerin birleşmesi ve aradaki soğukluğun gitmesi niyetiyle okunabilecek, alimler tarafından tavsiye edilmiş sahih bir duadır.
Arapça Yazılışı:
اَللّٰهُمَّ يَا وَدُودُ يَا وَدُودُ، يَا ذَا الْعَرْشِ الْمَجِيدِ، يَا مُبْدِئُ يَا مُعِيدُ، يَا فَعَّالٌ لِمَا يُرِيدُ، أَسْأَلُكَ بِنُورِ وَجْهِكَ الَّذِي مَلَأَ أَرْكَانَ عَرْشِكَ، وَأَسْأَلُكَ بِقُدْرَتِكَ الَّتِي قَدَرْتَ بِهَا عَلَى جَمِيعِ خَلْقِكَ، وَأَسْأَلُكَ بِرَحْمَتِكَ الَّتِي وَسِعَتْ كُلَّ شَيْءٍ، لَا إِلَهَ إِلَّا أَنْتَ، يَا مُغِيثُ أَغِثْنِي، أَنْ تُؤَلِّفَ بَيْنَ قَلْبِي وَقَلْبِ [Buraya Eşin İsmi Gelecek].
Okunuşu:
Allahümme yâ Vedûd, yâ Vedûd! Yâ ze’l-arşi’l-mecîd! Yâ mübdiu yâ mu’îd! Yâ fe’âlün limâ yürîd! Es’elüke bi-nûri vechike’l-lezî melee erkâne arşike ve es’elüke bi-kudretike’l-letî kaderte bihâ alâ cemî’i halkıke ve es’elüke bi-rahmetike’l-letî vesiat külle şey’in. Lâ ilâhe illâ ente. Yâ muğîs, eğisnî! En tü’ellife beyne kalbî ve kalbi [Buraya Eşin İsmi Gelecek].
Anlamı:
Ey Vedûd, ey Vedûd! Ey şanlı Arş’ın sahibi! Ey yoktan yaratan ve tekrar dirilten! Ey dilediğini yapan Allah’ım! Arşının rükünlerini dolduran Zâtının nuru hürmetine, tüm mahlukatına yettiğin kudretin hürmetine ve her şeyi kuşatan rahmetin hürmetine Senden istiyorum. Senden başka ilah yoktur. Ey imdada yetişen, imdadıma yetiş! Benim kalbim ile [Eşin İsmi]’nin kalbini birbirine ısındırıp birleştir.
Son Söz
Maneviyat, dipsiz bir okyanus gibidir. Bu okyanusta güvenli bir şekilde seyretmenin yolu, pusulayı her zaman Kur’an ve Sünnet’e, yani Allah ve Resulü’nün aydınlık yoluna ayarlamaktır. Çaresizlik anlarında karşımıza çıkan ve hızlı çözüm vaat eden karanlık ve yasaklı yollar, birer seraptan ibarettir ve sonu hüsrandır.
Gerçek çözüm, samimi bir gözyaşıyla alınan bir abdestte, gece yarısı huşuyla kılınan iki rekât namazda ve yalnızca Allah’a yönelen kalpten bir duadadır. Unutmayın, kalpleri evirip çeviren, dağılan yuvaları bir araya getirecek olan yegâne güç, alemlerin Rabb’i olan Allah’tır.
Kaynakça
- el-Bûnî, Ahmed bin Ali. Şemsü’l Maarif el-Kübra. Beyrut: el-Mektebetü’s-Sekafiyye, 2007.
- Gazâlî, İmam. İhyâ’u Ulûmi’d-Dîn (Kalbin Halleri). Çev. Sıtkı Gülle. İstanbul: Huzur Yayınevi, 2011.
- Yılmaz, H. Kâmil. Anahatlarıyla Tasavvuf ve Tarikatlar. İstanbul: Ensar Neşriyat, 2012.