Define Bulma Duaları
Define bulmak için belirli zaman ve sayılarda okunması, nesnelerin üzerine yazılması gereken dua ve ayetlerle yapılan uygulamaların detayları.
Define bulmak için herkesten uzak tenha bir ortamda, üç gün, uyku zamanları hariç olmak üzere oruç ve riyazetle aşağıda yazılı olan ve ayetleri okuyan ve zaman zaman günlük ve asilbend, öd ağacı buhur ederek itikafını (bir yere kapanma) tamamlayan kimseye üçüncü gece rüyasında mutlaka kendisini zengin kılacak bir define gösterilir veya bir servet kapısı açılır.
اللَّهُمَّ يَا كَرِيمُ يَا وَهَّابُ يَا ذَا الطَّوْلِ يَا غَنِيُّ يَا مُغْنِي يَا مُنْعِمُ يَا كَافِي
اللَّهُمَّ رَبَّنَا أَنْزِلْ عَلَيْنَا مَائِدَةً مِنَ السَّمَاءِ تَكُونُ لَنَا عِيدًا لِأَوَّلِنَا وَآخِرِنَا وَآيَةً مِنْكَ وَارْزُقْنَا وَأَنْتَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ
Okunuşu:
Allâhümme yâ Kerîmü yâ Vehhâbü yâ Ze’t-Tavli yâ Ğaniyyü yâ Muğniy yâ Mün’ımü yâ Kâfi.
Allâhümme Rabbenâ enzil aleynâ mâideten mines-semâi tekûnu lenâ ıyden li-evvelinâ ve âhirinâ ve âyeten minke verzuknâ ve Ente Hayrur-Râzıkîn.
Anlamı:
“Ey Kerim (çok cömert) olan Allah’ım! Ey Vehhab (sonsuz nimetler veren), ey kudreti üstün olan, ey hiçbir şeye muhtaç olmayan ve dilediğini zengin eden, ey nimetleri bahşeden, ey her şeye yeten! Allah’ım, ey Rabbimiz! Üzerimize gökten bir sofra indir ki, bu bizim için öncekilerimize ve sonrakilerimize bir bayram ve Senden bir delil (işaret) olsun. Bizi rızıklandır; çünkü Sen, rızık verenlerin en hayırlısısın.”
Bu dua, Allah’ın cömertliğine, rahmetine ve nimetler veren sıfatlarına vurgu yapar. Aynı zamanda bolluk, bereket ve Allah’tan gelen her türlü rızık için bir dilek içerir. Özellikle Kur’an-ı Kerim’de geçen Mâide Suresi 114. ayetine atıfta bulunur. Bu ayette, Hz. İsa’nın (a.s.) havarileri için Allah’tan bir sofra indirmesini istemesi anlatılır.
Bir Yerde Define Olup Olmadığını Anlamak İçin
Define olduğu tahmin olunan bir yerde yürüyerek bir daire çizilir. Sonra en çok tahmin olunan yerden abdestli halde bir avuç toprak alınır. Avuç hafifçe yumulur. Sonra aşağıda yazılı ayet-i kerimeler yediden yirmi bire kadar okunur. Orada define varsa avuç gayri ihtiyari sımsıkı yumulur. Şayet yoksa yine avuç gayri ihtiyari açılır ve topraklar dökülür.
لِفَهْمِ وُجُودِ كَنْزٍ فِي مَكَانٍ مَا:
يُرْسَمُ دَائِرَةٌ مَشِيًا فِي الْمَكَانِ الَّذِي يُتَوَقَّعُ فِيهِ وُجُودُ كَنْزٍ. ثُمَّ يُؤْخَذُ قَبْضَةٌ مِنَ التُّرَابِ فِي أَكْثَرِ النِّقَاطِ تَوَقُّعًا، وَذَلِكَ وَضُوءٌ (عَلَى طَهَارَةٍ). يُمْسَكُ التُّرَابُ فِي الْكَفِّ بِخِفَّةٍ. بَعْدَ ذَلِكَ، تُقْرَأُ الْآيَاتُ الْكَرِيمَةُ الْمَكْتُوبَةُ أَدْنَاهُ مَرَّاتٍ بَيْنَ سَبْعٍ إِلَى إِحْدَى وَعِشْرِينَ.
إِذَا كَانَ هُنَاكَ كَنْزٌ، فَإِنَّ الْيَدَ سَتُغْلَقُ بِشَكْلٍ لَاإِرَادِيٍّ. وَإِذَا لَمْ يَكُنْ هُنَاكَ كَنْزٌ، فَسَتَفْتَحُ الْيَدُ بِلَاإِرَادَةٍ وَيَسْقُطُ التُّرَابُ.
Okunuşu:
Li-fehmi vücûdi kenzin fî mekânin mâ:
Yursamu dâiratun meşyen fî’l-mekâni’l-lezî yutevakka‘u fîhi vücûdu kenzin. Sümme yu’hezu kabzatun mine’t-turâbi fî eksere’n-nikâti tevekkuan, ve zâlike vudûen (alâ tahâra). Yümsaku’t-turâbu fi’l-keffi bi-hıffetin. Ba‘de zâlike tükra’u’l-âyâtü’l-kerîmetü’l-mektûbetü ednâhu merrâten beyne seb‘in ilâ ihdâ ve işrîn.
İzâ kâne hunâke kenzun, fe-inne’l-yede setuğlaku bi-şeklin lâ-irâdiyyin. Ve izâ lem yekun hunâke kenzun, fe-setaftaḥu’l-yedu bi-lâ-irâdetin ve yeskutu’t-turâbu.
Fındık veya Zeytin Dalı İle Definenin Tespiti
Bir Arabi ayın onundan on beşine kadar gün doğmadan her üç tarafı eşit, bir parmak kalınlıkta fındık veya zeytin ağacından çatal bir dal kesilir. Bu uygulama yapılacağı zaman oruçlu; canlı ve canlıdan çıkan şeylerden perhizli olmak lazımdır. Çatalın bir ucunu çakı ile temizleyerek beyaz kısmı meydana çıkarılır ve üzerine:
وَمَا تِلْكَ بِيَمِينِكَ يَا مُوسَىٰ
قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّأُ عَلَيْهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَىٰ غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَآرِبُ أُخْرَىٰ
قَالَ أَلْقِهَا يَا مُوسَىٰ فَأَلْقَاهَا فَإِذَا هِيَ حَيَّةٌ تَسْعَىٰ
.
(Bu metin, Kur’an-ı Kerim’in Tâhâ Suresi 17-20. ayetleridir ve Musa (aleyhisselâm) ile Allah Teâlâ arasındaki diyalogu ifade eder.)
Ayet-i kerimesi yazılır. Çatalın diğer tarafına da yine çakı ile temizledikten sonra üzerine:
Aşağıda istediğiniz metin, harekeli Arapça şekliyle yazılmıştır:
وَإِذْ قَتَلْتُمْ نَفْسًا فَادَّارَأْتُمْ فِيهَا وَاللَّهُ مُخْرِجٌ مَا كُنْتُمْ تَكْتُمُونَ
فَقُلْنَا اضْرِبُوهُ بِبَعْضِهَا كَذَٰلِكَ يُحْيِي اللَّهُ الْمَوْتَىٰ وَيُرِيكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
(Bu metin, Kur’an-ı Kerim’in Bakara Suresi 72-73. ayetleridir. Bu ayetler, İsrailoğulları’nın işlediği bir cinayet ve sonrasında Allah’ın bu cinayeti nasıl açığa çıkardığını anlatır.)
Ayet-i kerimesi yazılır. Bundan sonra çatalın tekli ucunu da yine çakı ile temizleyip üzerine:
أَجِبْ يَا مَيْمُونَ السَّحَابِ وَتَوَكَّلْ بِحَقِّ هَذِهِ الْجَرِيدَةِ إِلَى مَحَلِّ الدَّفِينَةِ أَوِ الْكُنُوزِ وَغَيْرِهَا فِي هَذَا الْمَكَانِ
Bu uygulamadan sonra yedi gün Allah rızası için riyazetle ve her şeyden perhiz ederek oruç tutulur. Günlük 313’ten az olmamak ve güç yetirilebilirse bine kadar çıkmak üzere aşağıda yazılı azimet okunur:
هَجْمَجَتٍ هَجْمَجَتٍ هَجَاجٍ هَجَاجٍ الْمُوجِنِ الْمُوجِنِ مَهْيُوجٍ مَهْيُوجٍ أَجِبْ أَيُّهَا الْعَوْنُ الشَّدِيدُ وَجُرَّ هَذِهِ الْجَرِيدَةَ إِلَى مَحَلِّ الدَّفْنِ بِحَقِّ هَذِهِ الْأَسْمَاءِ وَبِحَقِّ اسْمِ اللَّهِ الْعَظِيمِ الْأَعْظَمِ الْوَاهَّانِ الْوَاهَّانِ الْوَاهَّانِ الْعَجَلِ الْعَجَلِ الْعَجَلِ السَّاعَةِ السَّاعَةِ السَّاعَةِ
Okunuşu:
Hecmecetin hecmecetin hecâcin hecâcin almûcin almûcin mehyucin mehyucin ecib eyyühel avnüş şedid ve cerr hâzihil cerideti ilâ mehallet defin bi hakkı hâzihil esmâi ve bi hakkı ismullâhil azıymil a’zami elvâhan elvâhan elvâhan el’acel el’acel el’acel essâate essâate essâate.
Çubuk bu suretle hazırlandıktan sonra define bulunması umulan yere gidilir ve orada çubuk elde olduğu halde azimet okunmaya başlanır. Eğer orada define varsa çubuk seni oraya adeta sürüklercesine götürür.
Define Yerinin Keşfi İçin
Perşembe günü doğmuş beş yumurta üzerine aşağıda yazılı esmalar ve ayetler yazılır. Akşamdan sonra define umulan mahallin dört köşesine dört yumurta bir de ortaya bir yumurta gömülür. Her yumurtayı gömerken üzerine yedi kere yazılı esmalar okunur. Yazılacak ve okunacak esma ve ayetler:
بَيْهُشٍ قَطُشٍ لُشٍ تَوَكَّلْ شَمَرْعَطَا أَنْتَ وَأَعْوَانُكَ بِعِزَّةِ اللَّهِ وَبِنُورِ وَجْهِ اللَّهِ الْعَظِيمِ
يَا خُدَّامَ هَذِهِ الْأَسْمَاءِ بَيِّنُوا هَذِهِ الْخَبِيئَةَ وَأَخْرِجُوهَا بِحَقِّ وَمَنْ أَصْدَقُ مِنَ اللَّهِ قِيلًا
وَهُوَ أَصْدَقُ الْقَائِلِينَ
وَإِذْ قَتَلْتُمْ نَفْسًا فَادَّارَأْتُمْ فِيهَا وَاللَّهُ مُخْرِجٌ مَا كُنْتُمْ تَكْتُمُونَ
فَقُلْنَا اضْرِبُوهُ بِبَعْضِهَا كَذَٰلِكَ يُحْيِي اللَّهُ الْمَوْتَىٰ وَيُرِيكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
تَوَكَّلْ يَا شَمْلُوحُ
وَأَنْتَ شَمْحَيْصَا وَيَا مَيْطَارُشُ وَيَا لِي يَطَحْشٍ بِإِخْرَاجِ الْخَبِيئَةِ الَّتِي فِي هَذَا الْمَكَانِ بِحَقِّ مَا تَلَوْتُهُ عَلَيْكُمْ وَالطَّاعَةُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَلِهَذِهِ الْأَسْمَاءِ الْوَاهَّانِ الْوَاهَّانِ الْوَاهَّانِ الْعَجَلِ الْعَجَلِ الْعَجَلِ السَّاعَةِ السَّاعَةِ السَّاعَةِ
وَإِنَّهُ لَقَسَمٌ لَوْ تَعْلَمُونَ عَظِيمٌ
Okunuşu
Metnin okunuşu aşağıdaki gibidir:
Beyhüşin katuşin lüşin tevekkel şemer’atâ ente ve a’vânike bi ızzetillâhi ve bi nuri vechillâhil azıym.
Yâ huddâm hazihil esmâi beyyinü hâzihil habiyeti ve ahricühâ bi hakkı ve men asdeku minellâhi kıyla.
Ve hüve asdekul kâilin.
Ve iz kateltüm nefsen feddâra’tüm fihâ vallâhü muhricün mâ küntüm tektümün.
Fe kulnadribühü bi ba’dıhâ kezâlike yuhyillâhül mevtâ ve yüriküm âyâtihî lealleküm ta’kılün.
Tevekkel yâ şemluh.
Ve ente şemhıysa ve yâ meytarüş ve yâ li yathaşin bi ıhrâcil habiyyetilletti fi hazel mekâni bi hakkı mâ televtühü aleyküm vet taatü lillâhi rabbil âlemîne ve li hâzel esmâi elvâhan elvâhan elvâhan el’acel el’acel el’acel essâate essâate essâate.
Ve innehü le kasemün lev ta’lemûne azıym.
Anlamı
Bu tür metinler genellikle tasavvuf, ezoterik uygulamalar veya manevi ritüellerle bağlantılıdır. Metnin anlamını aşağıda özetlemeye çalıştım:
- Giriş:
- “Beyhüşin katuşin lüşin tevekkel şemer’atâ…” ifadeleri, sembolik veya ezoterik anlamlar taşıyan özel isimler ve ifadelerden oluşmaktadır. Bunlar genellikle metafizik âlemlerle iletişim kurma ya da manevi güçleri çağırma amaçlı kullanılan terimlerdir.
- Yardım Çağrısı:
- “Yâ huddâm hazihil esmâi…” kısmı, belirtilen isimlerin (muhtemelen manevi varlıkların) hizmetkârlarına bir çağrıdır. Burada gizli bir şeyin (hazine ya da sır) açığa çıkarılması istenmektedir.
- Kur’an Ayetlerinden Alıntılar:
- “Ve iz kateltüm nefsen…” ile başlayan kısım, Kur’an-ı Kerim’den Bakara Suresi 72-73. ayetlere bir atıftır. Bu ayetlerde, Allah’ın bir cinayeti nasıl açığa çıkardığı anlatılır ve Allah’ın ölüleri diriltme kudretine vurgu yapılır.
- Görevin Yerine Getirilmesi:
- “Tevekkel yâ şemluh…” kısmı, bir varlığa (ya da güce) görev verildiğini ve gizli olan şeyin (örneğin bir hazine veya sır) ortaya çıkarılmasını ifade eder.
- Kapanış ve Vurgulama:
- “Ve innehü le kasemün lev ta’lemûne azıym…” kısmı, Allah’ın kudretine ve verilen görevin yerine getirilmesinin ciddiyetine vurgu yapar.
Değerlendirme:
Bu metin, halk inançlarına, tasavvufî ritüellere veya ezoterik pratiklere ait olabilir. İçerdiği Kur’an ayetleri, metne manevi bir bağlam kazandırmak amacıyla kullanılmıştır. Ancak, bu tür uygulamaların İslam’ın temel kaynaklarında (Kur’an ve Sünnet) yer almadığını, daha çok halk kültüründe veya bazı mistik geleneklerde bulunduğunu belirtmek gerekir.
Dini uygulamalar açısından bu tür metinlerin doğruluğu veya uygunluğu hakkında bir din âlimine danışmanız tavsiye edilir.
Bir Yerde Define Olup Olmadığını ve Yerini Tayin Etmek
Gündüzden Allah rızası için oruç tutulur. İftarda canlı ve canlıdan çıkan bir şey yememek lazımdır. Yatsı namazından sonra bir avuç hardal üzerine yüz bir kere:
وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَا إِلَّا هُوَ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَمَا تَسْقُطُ مِنْ وَرَقَةٍ إِلَّا يَعْلَمُهَا وَلَا حَبَّةٍ فِي ظُلُمَاتِ الْأَرْضِ وَلَا رَطْبٍ وَلَا يَابِسٍ إِلَّا فِي كِتَابٍ مُبِينٍ
(Bu, Kur’an-ı Kerim’in En’am Suresi 59. ayetidir. Ayette, Allah’ın gaybı bilen, her şeyi gören ve her şeyden haberdar olan mutlak ilmi anlatılmaktadır.)
.
Ayet-i kerime okunur. Ve her “Mübin” 102 kere tekrarlanır. Okuma esnasında hardallar avuçta tutulur ve okunan ayet-i kerimeler hardallara üflenir. Okuma tamam olduktan sonra hardallar oraya serpilir. Ertesi sabaha kadar oraya kimse girmez. Sabahleyin hardallar orada gömülü bir şey varsa üzerinde toplanmış olur, yoksa atıldığı gibi katırlar.
Views: 28