Şehveti Azaltmak İçin Etkili Dua Zikir Ve Tavsiyeler

Faziletli Dualar | İnsanoğlu, doğası gereği çeşitli duygularla donatılmıştır. Sevinç, hüzün, öfke, korku gibi duyguların yanı sıra, neslin devamı ve hayatın bir parçası olan cinsel arzu, yani şehvet de fıtratımızın bir gerçeğidir. İslam, bu duyguyu yok saymaz, aksine onu helal dairesinde yaşamayı teşvik ederken, kontrolsüz ve harama yönelten boyutuna karşı mümini uyarır ve ona yol gösterir. Şehvetin kontrol altına alınması, nefsin terbiyesi yolculuğunda önemli bir adımdır ve bu süreçte manevi destek arayışı kaçınılmazdır. Zikir, dua ve İslami öğretiler ışığında atılacak adımlar, bu zorlu ama bir o kadar da değerli mücadelede en büyük yardımcımız olacaktır.

İnsanın Nefsi Ve Şehvet Duygusu

İslam düşüncesinde “nefs”, insanın iç dünyasındaki arzu, istek ve dürtülerin kaynağı olarak kabul edilir. Nefsin farklı mertebeleri vardır ve en alt mertebesi olan “nefs-i emmâre”, sürekli kötülüğü ve aşırılığı emreder. Şehvet duygusu da kontrol edilmediğinde, nefsin bu emreden yönünün etkisiyle kişiyi harama sürükleyebilir. Ancak İslam, nefsi tamamen yok etmeyi değil, onu terbiye ederek “nefs-i mutmainne” yani Allah’ın zikriyle tatmin bulmuş, huzura ermiş nefis seviyesine yükseltmeyi hedefler. Bu terbiye sürecinde şehvet duygusunu doğru yönetmek kritik bir öneme sahiptir.

Şehvet, özünde Allah’ın insana bahşettiği bir enerjidir. Bu enerji, evlilik bağı içerisinde meşru ve sevgi dolu bir birlikteliğe, neslin devamına vesile olur. Ancak bu enerji kontrolsüz bırakıldığında veya haram yollara yönlendirildiğinde, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde pek çok soruna yol açabilir. Göz zinasından fiili zinaya, mahremiyetin ihlalinden ahlaki çöküntüye kadar pek çok olumsuzluğun temelinde kontrolsüz şehvet yatmaktadır. Bu nedenle İslam, müminlere hem manevi hem de pratik tedbirlerle bu duyguyu yönetme yollarını öğretir.

Zikrin Ve Duanın Şehvet Kontrolündeki Yeri

Zikir, kelime anlamıyla “anmak, hatırlamak” demektir. İslami terminolojide ise Allah’ı anmak, O’nu isimleri ve sıfatlarıyla yüceltmek, O’na şükretmek ve O’ndan yardım dilemek anlamına gelir. Zikir, kalbin Allah’a yönelmesini, O’nunla bağ kurmasını sağlar. Kalp Allah’ı andıkça, dünyevi ve nefsani arzuların üzerindeki etkisi azalır, manevi bir huzur ve dinginlik hali oluşur. Şehvet gibi güçlü bir duyguyla başa çıkmada zikir, kalbe güç veren, iradeyi kuvvetlendiren ve kişiyi Allah’ın koruması altına sokan manevi bir kalkandır.

Dua ise, kulun acziyetini idrak ederek Rabbine yönelmesi, O’ndan istemesi, O’na sığınmasıdır. Şehvetin baskısı arttığında, iradenin zayıfladığı hissedildiğinde dua etmek, Allah’tan yardım dilemek en etkili yollardan biridir. Kul, samimiyetle Rabbine yönelip durumunu arz ettiğinde ve O’ndan yardım istediğinde, Allah’ın rahmeti ve yardımı ona ulaşır. Zikir ve dua, birbirini tamamlayan iki manevi silahtır; zikir kalbi arındırır ve güçlendirirken, dua doğrudan Allah’tan yardım istemenin kapısını aralar.

Şehveti Azaltmak İçin Tavsiye Edilen Bir Dua Ve Zikir

İnsanın zorlandığı, nefsani arzuların baskısı altına girdiği anlarda sığınacağı en güvenli liman Allah Teâlâ’dır. Rivayetlerde ve alimlerin tavsiyelerinde, özellikle şehvet duygusunun kontrolü zorlaştığında okunması önerilen dualar bulunmaktadır. Bu dualardan biri, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) kızı Hz. Fatıma’ya (r.anha) öğrettiği ve sıkıntılı zamanlarda okunmasını tavsiye ettiği şu duadır:

Arapça Yazılışı:

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

يَا حَيُّ يَا قَيُّومُ بِرَحْمَتِكَ أَسْتَغِيثُ، أَصْلِحْ لِي شَأْنِي كُلَّهُ، وَلَا تَكِلْنِي إِلَى نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ

Okunuşu:

Bismillâhirrahmânirrahîm.

Yâ Hayyu yâ Kayyûmü birahmetike esteğîsü, aslih lî şe’nî küllehû, ve lâ tekilnî ilâ nefsî tarfete aynin.

Anlamı:

Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

Ey hep diri olan Hayy! Ey her şeyi varlığıyla ayakta tutan Kayyûm! Rahmetinle Senden yardım istiyorum. Benim bütün işlerimi, hâllerimi düzelt. Gözümü açıp kapayıncaya kadar (çok kısa bir süre dahi olsa) beni nefsime bırakma.

Bu dua, Allah’ın Hayy (diri, hayat sahibi) ve Kayyûm (her şeyi ayakta tutan, yöneten) isimlerine sığınarak O’nun rahmetinden yardım istemeyi içerir. Duanın devamında Allah’tan tüm işleri ve halleri düzeltmesi istenirken, en kritik nokta “beni göz açıp kapayıncaya kadar bile nefsime bırakma” niyazıdır. Bu, insanın acziyetinin ve nefsin tehlikesinin derin bir idrakini yansıtır. Şehvetin dayanılmaz bir hal aldığı, iradenin zayıfladığı anlarda bu duaya sığınmak, Allah’tan kontrolü devralmasını, nefsin tuzaklarından korumasını istemek anlamına gelir. Günde 18 defa okunması şeklindeki tavsiye, muhtemelen bu duanın tesirini artırmaya yönelik bir uygulama olup, önemli olan samimiyetle ve düzenli olarak bu duaya devam etmektir. Bu duanın kaynağı olarak Enes bin Malik’ten (r.a.) rivayet edilen hadisler gösterilmektedir (Tirmizî, Daavât, 91; Hâkim, el-Müstedrek, I, 730).

Şehveti Kontrol Altına Almada Diğer Manevi Ve Pratik Yöntemler

Zikir ve duanın yanı sıra, şehveti kontrol altına almak ve nefsi terbiye etmek için İslam’ın önerdiği başka yöntemler de vardır:

  1. Gözü Haramdan Korumak: Kur’an-ı Kerim’de “Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar… Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar…” (Nur Suresi, 24/30-31) buyrulmaktadır. Göze hükmetmek, harama bakmamak, şehveti tahrik eden unsurlardan uzak durmak, bu mücadelenin temel taşlarından biridir. Bakışlar, kalbe açılan pencereler gibidir; harama bakan pencere, kalbe fitne tohumları eker.Nur Suresi 30. Ayet:Arapça Yazılışı:قُل لِّلْمُؤْمِنِينَ يَغُضُّوا مِنْ أَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظُوا فُرُوجَهُمْ ذَلِكَ أَزْكَى لَهُمْ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا يَصْنَعُونَOkunuşu:Kul lilmu’minîne yaguddû min ebsârihim ve yahfezû furûcehum, zâlike ezkâ lehum, innallâhe habîrun bimâ yesnaûn.Anlamı:Mü’min erkeklere söyle, gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu, onlar için daha temizdir. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
  2. Oruç Tutmak: Peygamber Efendimiz (s.a.v.), özellikle evlenme imkanı bulamayan gençlere oruç tutmayı tavsiye etmiştir. Hadis-i şerifte şöyle buyrulur: “Ey gençler topluluğu! Sizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek, gözü (harama bakmaktan) daha çok sakındırır, iffeti daha sağlam korur. Evlenmeye gücü yetmeyen ise oruca devam etsin. Çünkü oruç, onun için (şehveti kıran) bir kalkandır.” (Buhârî, Savm, 10; Müslim, Nikâh, 1, 3). Oruç, sadece mideyi değil, aynı zamanda nefsani arzuları da dizginleyen bir ibadettir. Açlık ve susuzluk hali, bedensel istekleri zayıflatır ve maneviyata yönelmeyi kolaylaştırır.
  3. Faydasız ve Boş Şeylerden Uzak Durmak: Kişiyi harama sürükleyebilecek ortamlardan, konuşmalardan, yayınlardan uzak durmak önemlidir. Zihni ve kalbi meşgul edecek faydalı ilimler öğrenmek, salih ameller işlemek, hayırlı işlerle uğraşmak, nefsin kötü arzulara yönelmesine engel olur. Boş vakit, şeytanın ve nefsin en kolay tuzak kurduğu zaman dilimlerindendir.
  4. Salih Arkadaş Edinmek: Kişi, arkadaşının dini üzeredir. İyi ve salih insanlarla birlikte olmak, kişiyi hayra teşvik eder, kötülüklerden alıkoyar. Kötü arkadaşlar ise farkında olmadan kişiyi harama ve günaha sürükleyebilir. Bu nedenle çevre seçimi, nefis terbiyesinde hayati rol oynar.
  5. Ölümü ve Hesabı Hatırlamak: Dünyanın geçiciliğini, ölümün her an gelebileceğini ve ahirette her amelden hesap verileceğini düşünmek, nefsani arzuların kontrolünde etkili bir yöntemdir. Bu tefekkür, kişiyi Allah’ın emirlerine daha sıkı sarılmaya ve yasaklarından kaçınmaya sevk eder.
  6. Helal Dairesinde Yaşamak: İslam, fıtri ihtiyaçları yok saymaz, onları helal yollarla karşılamayı emreder. Evlilik, cinsel ihtiyacın meşru ve helal yolla karşılandığı, sevgi, saygı ve huzurun temelini oluşturan kutsal bir kurumdur. Evlenme imkanı olanların bu sorumluluğu yerine getirmesi, hem bireyi hem de toplumu zinadan ve fuhşiyattan korur.

Beslenmenin Şehvet Üzerindeki Etkisi: Ağaç Kavunu Rivayeti

Metinde geçen “zinaya müptela olan kişinin ağaç kavunu (turunçgillerden, kalın kabuklu bir meyve) yemeye devam ederse durumunun düzeleceği” yönündeki rivayete gelince; bu tür bilgilerin kaynağını ve sıhhat derecesini araştırmak önemlidir. Geleneksel tıp veya halk arasındaki bazı inanışlarda belli yiyeceklerin bazı duyguları veya durumları etkilediğine dair bilgiler bulunabilir. Ağaç kavununun veya benzeri bazı bitkilerin sakinleştirici veya bazı bedensel fonksiyonları düzenleyici etkileri olduğuna dair görüşler olabilir. Ancak bu bilginin doğrudan sahih hadis kaynaklarında veya muteber tefsirlerde geçtiğine dair kesin bir delil bulmak zordur. Bu tür rivayetler genellikle tecrübeye veya zayıf kaynaklara dayanabilir. Beslenmenin genel sağlık ve dolayısıyla duygu durumu üzerinde etkisi olduğu bilinen bir gerçektir. Aşırı yemek, özellikle uyarıcı veya ağır gıdalar tüketmek, nefsani arzuları tetikleyebilir. Dengeli ve helal beslenme, bedensel ve ruhsal sağlığın korunmasına yardımcı olur. Bu nedenle, ağaç kavunu özelinde kesin bir hüküm vermek yerine, genel olarak sağlıklı ve dengeli beslenmenin, aşırılıktan kaçınmanın nefis terbiyesine katkı sağlayacağını söylemek daha isabetli olacaktır.

Son Söz

Şehvet duygusu, insanın imtihanının bir parçasıdır. Bu duyguyla mücadele etmek, sabır, irade ve en önemlisi Allah’tan sürekli yardım istemeyi gerektirir. Zikir ve dua, bu mücadelenin en güçlü manevi silahlarıdır. Kalbi Allah’ın anısıyla meşgul etmek, O’na sığınmak, gözü haramdan korumak, oruç tutmak, salih bir çevre edinmek ve helal dairesinde kalmaya özen göstermek, nefsin tehlikelerinden korunmanın ve şehveti kontrol altına almanın temel yollarıdır. Unutulmamalıdır ki, bu çaba sadece dünyevi bir rahatlama sağlamakla kalmaz, aynı zamanda Allah katında değerli bir ibadet ve O’na yakınlaşma vesilesidir. Allah’tan bu yolda hepimize yardım etmesini ve ayaklarımızı sabit kılmasını niyaz ederiz.

Kaynakça

  • Kur’an-ı Kerim, Nur Suresi.
  • el-Buhârî, Muhammed bin İsmail. Sahîh-i Buhârî. Riyad: Darusselam, 1997. (İlgili Hadisler: Savm 10)
  • Müslim bin Haccâc. Sahîh-i Müslim. Riyad: Darusselam, 2000. (İlgili Hadisler: Nikâh 1, 3)
  • et-Tirmizî, Ebû Îsâ Muhammed bin Îsâ. Sünenü’t-Tirmizî. Beyrut: Daru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, ts. (İlgili Hadisler: Daavât 91)
  • el-Hâkim en-Nîsâbûrî, Ebû Abdillâh Muhammed bin Abdillâh. el-Müstedrek ale’s-Sahîhayn. Beyrut: Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1990. (İlgili Bölüm: I, 730)
  • Gazâlî, Ebû Hâmid Muhammed bin Muhammed. İhyâü Ulûmi’d-dîn. Kahire: Daru’ş-Şa’b, ts. (Özellikle Nefsin Terbiyesi ve Kalp Amelleri ile ilgili bölümler).

Views: 3

İlginizi Çekebilir:Yunus Peygamberin Duası Ve Fazileti
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Marriage Renewal Prayer
Nikah Tazeleme Duası
Al-Qadr Surah In Detail
Kadir Suresinin Faziletleri
Geri Döndürme Duası - Etkili Dualar
Geri Döndürme Duası
Tahassun Prayer and Practice for Protection from EviTahassun Prayer and Practice for Protection from Evil Beingsl Beings
Şerli Varlıklardan Korunmak İçin Tahassun Duası ve Uygulaması
Ant Prayer Story and Meaning - Prayers for Prosperity and Blessings
Karınca Duası: Anlamı ve Hikayesi
Prayer for Protection from Enemies and Evil Forces
Düşmanın ve Şeytanın Şerrinden Korunmak İçin Okunacak Dua

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Paranormal Dergi | © 2025 |