Osmanlı’da Maymunlar Neden İdam Edildi? Tarihin En Tuhaf Hadisesi

Osmanlı İstanbul’unda denizcilerin yoldaşı maymunlar, bir hocanın gazabına uğradı. Sultan III. Murad döneminde yaşanan bu trajik olay, tüm maymunların idamıyla sonuçlandı. Peki, bu inanılmaz katliamın ardındaki sebep neydi? Tarihin en tuhaf hadiselerinden birini, kaynakların ışığında inceliyoruz.
- Osmanlı’da Maymunlar Neden İdam Edildi? Tarihin En Tuhaf Hadisesi
- Denizlerin Gözcüleri: Gemilerdeki Maymunların Rolü
- "Maymunkeş" Hoca ve Ölüm Fermanı
- Galata Çarşısı'nda Bir Katliam
- Son Söz
- Kaynakça
Denizlerin Gözcüleri: Gemilerdeki Maymunların Rolü
Bugünden bakınca garip gelse de, yelkenli gemilerin denizlere hükmettiği çağlarda, güvertede bir maymunun varlığı oldukça sıradandı. Onlar sadece birer evcil hayvan değildi; gemi mürettebatının önemli bir parçasıydılar. İnanılmaz bir çeviklikle tırmandıkları ana direğin en tepesinden, keskin gözleriyle ufku tararlardı. Yaklaşan bir korsan gemisini veya karayı ilk onlar fark eder, çığlıklarıyla güverteyi uyararak gemicilerin hayatını kurtarırlardı. İstanbul’un kalbi Galata’da, gemi malzemelerinin satıldığı hareketli çarşının içinde, bu özel eğitimli maymunları satan dükkânlar bile vardı. Onlar, denizin tuzlu ve tehlikeli hayatının sessiz kahramanlarıydı.
“Maymunkeş” Hoca ve Ölüm Fermanı
Her şey, Sultan III. Murad’ın üzerinde büyük bir nüfuzu olan hocası Abdülkerim Efendi ile başladı. Tarihçi Reşad Ekrem Koçu’nun aktardığına göre Abdülkerim Efendi, “gayet mutaassıp, asabi, her aklına geleni yapan, padişah üzerindeki nüfuzuna dayanarak hiç kimseden korkmayan bir adamdı.” İşte bu celalli hoca, bir gün okuduğu bir kitapta maymunların “ahlaksızlığa ve fuhuşa alet edildiğini” iddia eden bir satıra denk geldi.
Bu ifade, hocanın zaten kolayca parlayan öfkesini bir anda alevlendirmeye yetti. Okuduklarının etkisiyle kendini kaybeden Abdülkerim Efendi için artık bu hayvanların yaşam hakkı kalmamıştı. Onlar, yeryüzünden silinmesi gereken günahkâr yaratıklardı. Padişah üzerindeki etkisini ve halk nezdindeki karizmasını arkasına alarak harekete geçti.
Galata Çarşısı’nda Bir Katliam
Abdülkerim Efendi, arkasına topladığı öfkeli bir kalabalıkla birlikte Galata’daki Azapkapısı çarşısına yürüdü. Hedef, maymunların satıldığı o küçük dükkânlardı. Dükkânlar basıldı, içeride ne kadar maymun varsa zorla dışarı çıkarıldı. O gün, İstanbul gökyüzü, ne olduğunu anlayamayan masum hayvanların korku dolu çığlıklarıyla yankılandı. Yakalanan bütün maymunlar, oradaki ağaçlara tek tek asılarak acımasızca idam edildi. Bir zamanlar denizcilerin hayatını kurtaran o çevik ve akıllı canlılar, bir yanlış anlaşılmanın ve körü körüne bir öfkenin kurbanı oldular.
Halk, bu akıl almaz olayın şokunu üzerinden attıktan sonra, bu katliamın sorumlusu olan Abdülkerim Efendi’ye acı bir lakap taktı: “Maymunkeş”, yani “Maymun Öldüren”.
Son Söz
Osmanlı’daki maymunların idamı, tarihin sayfalarında kalmış, hem absürt hem de son derece trajik bir hadisedir. Bir insanın öfkesinin ve yanlış yorumunun, nasıl kitlesel bir kıyıma yol açabileceğinin acı bir örneğidir. O gün Galata’da sadece bir grup hayvan değil, aynı zamanda aklın ve merhametin de bir parçası darağacına çekilmişti. Bu olay, bize gücün ve bağnazlığın birleştiğinde ne denli tehlikeli olabileceğini unutulmayacak bir ders olarak hatırlatmaya devam ediyor.
Kaynakça
Koçu, Reşad Ekrem. Tarihimizde Garip Vakalar. Doğan Kitap, 2015.





Thanks for ones marvelous posting! I certainly enjoyed reading it, you might be a great author.I will make certain to bookmark your blog and will come back at some point. I want to encourage one to continue your great writing, have a nice weekend!